0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
276
Okunma
"Sen yanmasan
Ben yanmasam
Biz yanmasak
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa"
Evet yanıyoruz; ama bu başka bir yanma. Umursamazlıkların, aymazlıkların getirdiği ölümlerle yanıyoruz.
Derme çatma bir barakada yanıyor o melek yüzlü çocuklar.
Gereksiz yerde, mahalle arasında bir eğlence yerinde yanıyor insanlar.
Ve dün çoluk çocuk, kadın erkek, bir otelde yanıyor. Aile yılında aileler yok oluyor. Mutlu olmak için, karne alan çocuklarını ara tatilinde hak ettikleri eğlenmeye götüren insanlar yanıyor.
Ne kadar ucuz oldu, ne kadar sıradan oldu ve ne kadar can yakıcı oldu bu ülkede ölümler?
Bir ülkenin bütün kurumlarında, işletmelerinde, eğitimde, sağlıkta, tarımda, ticarette aklınıza ne gelirse gelsin hepsinde sıkı bir denetim şart. Ne yapılırsa yapılsın o işten anlayan, o işi yapmak, yönetmek için görevli olanlar işinin ehli olmalı.
Şu yazıyı yazarken televizyon ekranlarında yangında hayatını yitirenlerin fotoğrafları gösteriliyor. Pırıl pırıl insanlar, gencecik çocuklar ve ailece yok olanlar. İnsan; acıdan, üzüntüden bakmaya dayanamıyor.
İşte her acıdan sonra, her felaketten sonra benzer sözler. Baş sağlığı, rahmet dilekleri bir de "Sorumlular en kısa zamanda mutlaka cezalandırılacaktır." sözleri.
Bilirsiniz Nasrettin Hoca, testiyle su getirmeye gidene önce bir tokat vurur. Neden böyle yaptığını soranlara "Testi kırıldıktan sonra vurmanın ne önemi var?" der. Her yerde her işte bir risk, tehlike varsa önlemi önceden alınmalı. Hoca’nın önlemi sert de olsa bu fıkrada amaç ders vermektir.
Deveye "Boynun eğri." demişler, "Nerem doğru ki?" demiş.
Evet, ekonomiden, eğitimden, sağlıktan, adaletten, doğruluk, dürüstlükten yana iyi giden, doğru olan yanımız pek kalmadı.
Üzgünüz, çaresiziz; ama yazının girişindeki şiirde belirtiğim gibi birlik olarak sorunları dert ederek bu eğrilikleri yaratanların yerine bu eğrilikleri doğrultabilecekleri iş başına getirmek gerekir.
Barakalarda, iş yerlerinde, evlerde, otellerde yanmak yerine bu olumsuzlukları düzeltmek adına "yanmak" gerekir.
Bir oğluna bir de kızına sevgiyle baktı baba
"Size bir sürprizim var çocuklar." dedi onlara
"Çalıştınız, başarılı oldunuz bir dönem boyunca
Hazırlanın, ben, anneniz ve sizler
Kartalkaya’ya gidiyoruz bu hafta"
Neşeyle, mutlulukla gittiler
Kaymanın, eğlenmenin, dinlenmenin hayaliyle
Bembeyaz dünyanın, karların üzerindeki o eski otele
Ne kadar güzeldi
Bambaşka bir mutluluktu kar üzerinde kaymak
Bir hafta bu keyfin neşesiyle yaşamak
Kaydılar, eğlendiler ve yoruldular
Uykunun derinliğinde iken gece yarısı
"Kalkın, kalkın, yangın var!" sesleriyle uyandılar
Ateş ve duman sarmıştı her yanı
Bu güzel aile gibi
Ana, baba, çocuklar, bir çok aile
Bembeyaz karlar üzerinde kaymayı düşünürken
Aymazlığın, acımasızlığın karanlığında
Umarsız yandılar
Biz, insanların yanmaması için yanalım
Bu eğrilikleri, bu olumsuzlukları, bu acımasızlıkları
Ortadan kaldırmak için
Bir olalım, birlik olalım
......
Numan Kurt
22 Ocak 2025