- 127 Okunma
- 1 Yorum
- 0 Beğeni
GİZLİ ELLER DEVREDE
GİZLİ ELLER DEVREDE
Gizli ve derin yapılar her zaman faaliyet içerisindedir. Bu yapılar küresel sermayeyi yönetmekte ve sermayenin menfaatine olacak her şeyi önceden planlamaktadır. Küresel sermaye sömürüsüne engel olacak tüm yönetim ve yönelişleri bertaraf etmek için teyakkuz halindedir.
Dünya üzerinde sermayeye tahakküm eden ailelerin çoğu Yahudi kökenlidir ve hepsi Siyonizm idealine gönül ermiştir. Siyonizm’in amacı ise Büyük Yahudi Devletini kurmaktır. Bu devletin sınırları Arz-ı Mevud’la belirlenmiştir. Arz-ı Mev’ud’un sınırları ise Nil’den Fırat’a kadar uzanmaktadır. Dünyanın en bereketli topraklarına göz dikmiştir Yahudi. Küresel sermaye Büyük İsrail Devleti için tüm hazırlıklarını yapmıştır.
Bu gün bu topraklarda büyük bir hareketlilik yaşanmakta, kargaşa ve kargaşa hüküm sürmektedir. Işid terör örgütü bu toprakları işgal etmek için katliamlar yapmakta, koalisyon güçleri bu örgütü bombalamaktadır. Bir yandan Işid ile savaş bahanesiyle PKK silahlandırılmakta, diğer yandan bölgenim istikrar adası istikrarsızlaştırılmak için elden gelen yapılmaktadır. Suriye’de dengeler sarsılmamakta, gerek özgür Suriye ordusu, gerek Esed güçleri aynı dengede tutularak kaosun sürmesi sağlanmaktadır.
Bu topraklar artık küresel sermayenin oyun alanıdır. Siyonizm dünya devletini kurmak azmindedir. Aslında bu dünya devletinin iz düşümü olan gizli dünya devleti kurulmuştur ve dünya çapında icra faaliyetine bütün gücüyle devam etmektedir.
Bu gizli dünya devleti tüm argümanlarını kullanmaktadır. Tüm gizli ve açık servisler bu strateji çerçevesinde ortaklaşa çalışmaktadır. Son olayları da bu çerçevede düşünmeli, bu olayların Kürtlerin isyan provası olduğunu dillendiren PKK’ya bakılırsa asıl kalkışma arkadadır. Devlet güçleri bu durumu göz önüne alarak önlemler almalıdır.
İsrail’le bozulan ilişkiler, Mısır, Suriye ve Irak’tan sonra İran’la da karşı karşıya getirilmek istenen ülkemiz için hiç iyi rüyalar görülmemektedir. BM’ye tek başına kafa tutan Cumhurbaşkanı, İsrail’in Filistin’e ve Sisi’nin Mısır’da kendi halkına yaptığı zulme sesiz kalmamış, bu edimleriyle küresel sermayenin hışmını üzerine çekmiştir.
Bütün bunlar olmasa bile yeni Türkiye’nin Milli ekonomiye ulaşması, küresel sermayeye muhtaç halden çıkması, savaş sanayiine el atması, oyun kuran güç haline gelmeye çalışması, büyük projeler peşinde olması, Arap sermayesinin merkezi haline gelmesi Gizli dünya devletinin düşmanı haline gelmesi için yeterli neden oluşturmuştur.
Bütün bunların hiç biri olmasa bile ülkemizin topraklarının önemli bir kısmının Arz-ı Mevut sınırları içerisinde olması bu düşmanlık için yeter sebeptir. Batıda yükselen İslam-o-fobinin de nedeni budur. NATO’nun düşman konseptinin kırmızıdan yeşile dönmesinin de nedeni budur. Batının İslam ile sürdürdüğü gizli savaş açığa çıkmaktadır. Batı yani Yeni Roma’nın batısı ve Doğu yani Yeni Roma’nın doğusu bu büyük İsrail Devleti’nin büyük ortaklarıdır.
Bu büyük komplonun, büyük Deccalist yapılanmanın neler yapacağı pek kestirilemez. Yapılması gereken bütün ihtimalleri düşünerek önlemlerini ona göre almaktadır. Yönetici erkin işi zordur. Ancak bu kutsaldır ve İslam’ın son kalesini müdafaa vazifesidir. Vatan yahut Silistre mücadelesidir bu. Var olma ve yok olma savaşıdır bu.
Ahmet Kemal