- 53 Okunma
- 0 Yorum
- 0 Beğeni
ADI CAN
ADI CAN’DI
Henüz dokuz yaşında boynu bükük yüreği de buncucuktu.
Bu küçük yaşında hayat onun boynuna tüm ağırlığıyla yüklenmişti.
Ürkek ve cılız bir sesle yaklaşmıştı yanıma “Peçete vereyim mi abi?”
Ben onu süzmeye çalışırken o sadece bana peçete satma telaşındaydı.
Ver bakalım Can dedim.
-Kaç para koçum peçeteler?
-Abi ne verirsen ver dedi…
-Yapma be Can; olur mu öyle şey, söyle bir fiyatı yok mu bunun?
-Abi bir ekmek parası versen yeter dedi.
İşte o an olmayan aklımın yarısını da Can almıştı.
-Gel koçum gel, gel de seninle biraz sohbet edelim dedim.
Oturduk bir mekânda;
- Anlat bakalım Can kimsin sen?
-Ben Diyarbakırlıyım abi…
Babam yok, 6 kardeşiz, annem ve 5 kardeşimle yaşıyorum.
-Can evin büyüğü sen misin?
-Yok abi, benden büyük bir abim var askerde şimdi.
-Başka kardeşin var mı peki?
-Evet, abi 4 tanede benden büyük kız kardeşim var. Ben evin en küçüğüyüm abi.
-Kız kardeşlerin ne yapar Can?
Abi geçen yaz biri kocaya kaçtı. Üçü de evde oturuyor.
- Ya annen?
- Ara sıra temizlik işlerine gider, ikimiz çalışırız anlayacağın.
Bu küçük beden ama bir o kadarda kocaman olan bu yürek küçücük yaşında çalışıp askerde ki abisi ve kendisi dışında dört cana daha bakmak zorundaydı.
-Can, senin okuman lazım değil mi?
Senin de yaşıtların gibi okul sıralarında olman gerekmez mi?
(Bu yaşta çalışılmaz ki, demeye çalıştım)
-Ne yapayım abi çalışmayayım da aç mı kalalım, evde elime bakan onca kişi var.
-Can zor olmuyor mu senin için bu küçücük bedeninle çalışmak?
-Sorma be abi, zor olmaz mı…
Bazen o kadar yoruluyorum ki; eve ekmek götürmek için olmasa hayatta katlanamam.
Kimse de almıyor abi bu peçeteleri. Akşama kadar dolaşıyorum anca bir iki paket satabiliyorum.
İşler kesat anlayacağın.
Bu sözünden sonra öyle bir daldım ki; Can çocuğun kahve tadında olan masum gözlerinin içerisine, kendimi buldum biran. O çocuk saflığı olan gözlerine dalıp umutlarını hayal etmeye çalıştım.
Acaba geleceğe dair ne umutları ne hayalleri var diye düşündüm.
Bir gün bu yoksulluktan kurtulup o günleri, hayatına tecrübe kattığı için iyimi yâd edecek yoksa hayatın lanet olası o iğrenç çarkında eriyip yok mu olacak?
Can’ımın üstü başı yırtık, bedeni kir pas içindeydi.
Üzüldüm!
İsyan ettim kaderine.
-Babana ne oldu Can, vefat mı etti?
-Hayır abi, babam annemi terk etti.
-Hayırdır neden?
Ağlamaya başladı garibim.
Gözleri doldu yüzünün rengi değişti.
- Hadi ağlama anlat.
- Abi Babam inşaatlarda çalışıyordu.
Evler yapıp satıyordu.
Annem özürlü benim.
Bir ayağı sakat.
Geçen yıl bir gün babam eve geldi.
Annemle kavgaya tutuştular.
Ardından elbiselerini toplayıp kapıyı çarpıp gitti…
Gitmeden yapıştım paçalarına küçücük boyumla.
Baba nereye, bizi böyle bırakamazsın dediysem de dinlemedi.
Çekip gitti…!
Altı çocuk yaparken özürlü oluşu hiçbir engel teşkil etmemişti oysa.
Daha sonra anneme sordum neler olduğunu, babamın neden bizi bırakıp gittiğini.
“Boynu devrile oğlum. Batmanlı bir kız bulmuş ona gidiyor dedi!
” Hayretler içerisinde kalmıştım.
Evlatlarına vermesi gereken sevgisini başkalarına layık görüyordu.
Altı çocuk ve sakat bir kadını başka bir kadına değişecek kadar adi olan babam.
Yok dedim artık bende.
O gün bugündür hep çalışıyorum abi.
Bir gün bizi yüz üstü bırakıp kaçan babamla savaşmak için sabırsızlanıyorum biliyor musun?
-Olsun be Can; Aldırma Yaradan yardır dedim ise de dinletemedim, küçücük yüreğinde acılar olan Can’a!
Sizi bilmem.
Bence bu kocaman yürekli delikanlıyı yaşadığı yoksulluk ve çaresizlikti onu böyle hırslı yapan.
Beni öyle derinden sarsmıştı ki onun bu hali ama haklıydı da hırslanmakta.
Çünkü kendilerine en yakın kişiden böyle bir darbeyle yıkıma uğramışlardı.
Oysa Baba evin direği olmalıydı enkaza çevirip, küçücük yaşında tüm sorumlulukları onun omuzlarına yıkıp kaçan değil.
Böyle kısacık ama bir o kadarda beni etkisi altında bırakan konuşmadan sonra kocaman kahve gözleriyle boynunu yana devirerek, “Abi benim artık kalkmam gerek” deyip beni böyle düşüncelere salarak yanımdan ayrıldı.
Malum çalışması lazımdı!
Dokuz yaşında ama bir evin geçimini tamamen omuzlarına yüklenmiş bir babaydı adeta.
Sorumlulukları vardı. Ve onları yerine getirmeliydi.
Kalktık ve vedalaşıp ayrıldık, kalabalıklar içerisinde kaybolup gitti ama yüreğim o koca adamla kaldı.
Saygı ve sevgilerimi sunuyor CANLARA SAHİP ÇIKMANIZI UMUYORUM.
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.