- 133 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
SANAT YÖNETMENİNDEN
SANAT YÖNETMENİNDEN
Eğer siz tiyatronun herhangi bir noktasında yer alıyorsanız, oyuncu, yönetmen ya da metin yazarı. Hiç fark etmez. Yaptığınız iş; ister yazarlık safhasında olsun, ister yönetmenlik sayfasında olsun, ister ise oyunculuk safhasında olsun! Hepsi gözleme dayalı olmalıdır!
Gözleme dayalı olması gerekir derken; metin yazarı, sanat yönetmeni ve performansı sergileyecek oyuncu, reel yaşamın gerçekliğinden uzaklaşmadan, sokakta yürüyen bir insanı, restoranta yemek yiyen bir çifti, kavga eden iki insanı, öpüşen iki sevgiliyi, birbirine sarılan iki cocuğu, parkta oturan onlarca insanın davranışlarını hatta, trafikte seyreden araçların motor seslerini dikkatle izlemeli, incelemeli ve gözlemlemesi gerekir!
Aksi halde; yazdığınız oyun metni, yönettiğiniz oyun, sergilediğiniz performans, sadece ve sadece size özgü olur!
Toplumun genel kültürünü, genel eğitimini, genel eğilimini yansıtmaz!
Bunun da tiyatro sanatında yeri yoktur!
Bir tiyatro metni hazırlanmadan önce yapması gereken, öncelikle metin yazarı, sonra yönetmen ve daha sonra; o metin üzerinde çalışan oyuncu ya da oyuncular, her yönüyle toplumun eğitim düzeyini, inancını, kısaca genel davranış ve kültürünü
dikkate almalı ve oyuncuların bu doğrultuda doğru mesajlarla oynamalarını sağlamalıdır!
Aksi halde sergilenen oyun; ulaşılması mümkün olmayan ütopik bir hikaye, erişilmesi mümkün olmayan bir konu olmasından öteye geçmeyecektir!
Oysa izleyici seyrettiği oyunda; kendisinden bir parça görmek ister. Doğru davranışlar gördüğünde kendisini alkışlar gibi alkışlamalı, yaşamıyla ilgili hatalar gördüğünde, kendisini sorgulayacak kadar bir farkındalık yaratmalıdır. Sergilenen oyunda, seyirci kendisini sorgulamıyorsa ve çıkarımlar yapıp, yaşamına yön vermesini sağlamıyorsa, oyun verdiği mesaj ve estetiğiyle başarıya ulaşmış sayılmaz!
Efkan ÖTGÜN
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.