Evet, bu faşist, sömürücü, emperyalist ve kapitalist sistemden kurtulmak için mutlaka "başka yarınlar kurmamız gerek." Bu yarınlar ise işbirlikçi kompradorların, ahlaksız ve utanmaz oligarşinin kesinlikle sosyalist bir zaferle bertaraf edilerek yerine, insanca yaşamanın, eğitim, saglık, iş ve ekonomik olarak herkesin eşit haklara sahip olabileceği sistemi ele ele vererek yaratmakla mümkün olacağını en cahilinden, en bilgilisine kadar kafasına sokmamız ve din faşizmini de tamamen yok etmemiz gerek. Bu arada okumuş cahillleri de eleştri zirhından korumamak gerek, özellikle onlar anlatıklarımızı anlamak istemedikleri için burjuvazinin tüm ahlaksızlıklarına ortak olmaya devam etmektedirler. Bunlar kendince ahlaklı, inançlı ve saygılı tavırlarıyla toplumu etkileyerek kendilerine edindikleri yeri korumak isterler. Bunlar, bir toplumun aslında en ahlaksız sınıfı, sömürücü siteme hizmet eden asil uşaklarıdır. Bunları içimizden arıtmadan, rafine etmeden, süzmeden bu içinde yaşadığımız sistemden kurtulmak imkansızdır.

Her alanda eşitlik, sadece sosyalist, komunist ve devrimci sistemin insanlığa vereceği ve bu alanda mücadele edeceğinin ve etmesinin kesinliğiyle zafere ulaşacaktır. Şu anda, içinde bulunduğumuz dünya korkunç bir emperyalizm faşizmiyle ve liberalizm safsatasıyla, sosyal demokrat döküntüleri iktidarlara taşıyarak sisteme yeni nefes verme hazırlığındadır. Işçilerin, emekçilerin, yoksulların, öğrencilerin en büyük düşmanı bu faşizme hizmet veren alt sınıfıdır ve kapitalistler bu sınıf üzerinden sömürülerinin devamlılığını sağlayarak bizi avutmaya ve uyutmaya devam ederler.
Böyle bir dünya inşa etmek kesinlikle mümkün ve gerçek bir olasılıktır. Bunun için hükmeden ve hükmetmeye destek olan bütün bu sınıflarla mücadele ederek bu sınıfı bertaraf etmek bizim elimizdedir. Şimdi sıra ellerimizi ovuşturarak kendimizi mücadelenin bir yerine koymak olacaktır. Kahrolsun bu sömürücü ve faşist sistem.

Son zamanlarda değil, sürekli artan hayat pahlılığı ve buna paralel olarak ücretlerdeki durgunluk gelir adaletsizliğinde ki dağıtım bizat devlet denen faşist ve örgütlü sistem tarafından zamların hergün halkın boynuna boyunduruk olarak bindirilmesiyle daha da kötüleşen yaşam koşulları, artan intiharlar, evsizlik, işsizlik, yoksulluk, asgari ücretle günlük bir simiti bile çok gören sisteme karşı hoşgörülü olamayız. Bu yoksulluğu ve hayat pahalılığını ise; „çok şükür, inşallah, maşallah, allah büyüktür, büyüklerimiz böyle uygun görmüşler, devletin emiri keser demiri, her koyun kendi bacağından asılır“ gibi sözlerle uyutularak komaya sokulanları, bu koma uykusundan uyandırmanın tek çaresi kollektif sınıf bilinciyle faşizmi tarhin çöplüğüne atmaktan başka çaremiz yoktur.

Din, kapitalizmin ve faşizmin hizmetinde kusur etmeyen ahlaksız ve sömürücü sınıfının bir sığınma evidir. Bir toplumu uyutmanın en güzel yanı bir taş etrafinda aptal gibi insanları döndürerek sürekli bir sömürü sistemi yaratmaktır.

Tek çare sosyalizmdir.

Yaşasın sosyalizm!

Pedagog Hasan Hüseyin Arslan - 12.06.2022