ALGI YÖNETİMİ VE DÜNYA EKONOMİSİ

• 21 Ocak 2021 Perşembe 07:20:17

ALGI YÖNETİMİ VE DÜNYA EKONOMİSİ
Dünya toplumları algılarla yönlendirilir. Siyaset kurumu temsilcileri mevcut durumun hitap ettiği kitle tarafından kendi istediği şekilde algılanmasını sağlayabildiği oranda teveccüh görür. Bu yöntem insan tabiatına uygundur. Basit bir deney le arz edeyim üç bardaktan birine çok soğuk birine çeşme birinede sıcak su koyduğumuzda çok soğuk olana ve çok sıcak olana parmağımızı sokup biraz bekletip aynı parmaklarımızı ortadaki çeşme suyunda birleştirdiğimizde soğuk sudan gelen parmağımız çeşme suyunu sıcak, sıcak sudan gelen parmağımız ise soğuk olarak algılayacaktır. Bu deneyde anlatılana halkımız ölümü gösterip sıtmaya razı etmek te der.
Bu girizgahtan sonra dünya ölçeğinde büyük bir algı tezgahıyla yok edilen ve dünya ekonomisini altın tepside büyük şirketlerin manipülasyonuna açık hale getiren pek çok algı operasyonlarından en büyüğü kenevir operasyonu bir sonraki keçi operasyonu ki pek çok vardır margarin operasyonu bilinenleri arasındadır.
1900 lü yıllarda ABD de yararları saymakla bitmeyen endüstriyel bitki kendir üretimi oldukça yükselmişti ( ayrıntılı bilgi bu lingte mevcuttur www.turkbilimi.com/kenevir-ve-turk-kenevirinden.../) bu durum o yıllarda ağaçtan kağıt petrolden çuval giysi çeşitli kimyasallardan ilaç üreten büyük sermaye guruplarını rahatsız etmeye başladığından, kendir bitkisinin ailesinden olup boyu kısa ve çok dallı olan türünden elde edilebilen esrar maddesi bahane edilerek muazzam bir algı operasyonuyla önce Amerika da devamında dünyada kendir tarımı bitirildi gelinen noktada bu operasyonu maharetle yapan şirketler ve o şirketlerin sahipleri oldukça büyüdü ve serpildi günümüzde dünyayı tehdit eder bir hal aldı ABD merkez bankası ABD nin değil bu şirketlerindir. Zaman içinde bu vaziyeti kavrayıp sindiremeyen gerçeği gören birkaç Amerika’lı ülkemize gelerek her yönüyle güzel ülkemizin külünün içindeki közünü yüreğinin içindeki özünü barındıran göz bebeğimiz Vezirköprü’müze gelip kendir tohum talep etti zira bu ilçemizde yaşayan toprak tabiatlı insanlarımız yasağa rağmen kendir ekimi yapmaya inatla devam ediyordu. Seksenli yılların ortalarına kadar üretim daha görünür haldeydi Salı günleri ilçede kendir pazarıydı. Geçmişe mazi yenmişe kuzu denir diyelim algıyı bırakıp olgudan devam edelim devlet yöneticilerimizinde akılcı yaklaşımıyla yine yeniden kendir üretimi sınırlı da olsa serbest bırakıldı bırakılmasına da tohum sorunu kendir tarımını unutmuş nesil sorunu ortaya çıktı yörede doğmamış çocuğa don biçmekte pek mahir yöre insanımız ortada somut bir kendir stoku oluşmadığı halde fabrikanın yerini tartışıyor. Bir zamanlar en çok kendir üretilen kendi köyümde bir dönüm bile kendir üretimine dönüş olmadığını ıslakların yerinde yeller estiğini (ıslak: kendir liflerinin kendirin gövdesinden ayrılmasın sağlayan doğal su havuzları) köyde yaşayanların unuttukları meşakkatli kendir tarımına yönelmeyip tiridine bandım türküsü eşliğinde raks etikleri aşikardır oysa kendir tarımında bizzat çalışmış biriyim kendir tarımı ülkemize ve dünyaya çok muazzam katkı verecek mahiyette bir endüstriyel tarımdır köyümde ektiğim kendirden ilçenin kenar mahallesinde yaşayanlarda hem keleğini yakıt olarak kullanır hem de soydukları kendir karşılığında para kazanarak aile bütçesine katkı sağlardı bu durum günümüz de de mümkündür. Zor olan az emekle çok zengin olma algısını aşmaktır.
Gelelim keçi meselesine kendir uyuşturucu bahanesiyle günah keçisi ilan edildi ve yok edildi, kesmedi tabi bizzat keçinin kendisine yönelindi, ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada doğal otama son derece uyumluydu hemen her yerde bolca keçi üretilirdi. Ülkemizde pek çok yerleşim yerimiz keçiden isim almıştır. Büyük milletimizin şanlı tarihinde keçi koyun çok büyük yer edinmiştir. Gerek ülkemizde gerekse komşu ülkelerde özellikle keçi üretim akla ziyan bir algı operasyonuyla yasaklandı ve yasak halen devam etmekte karar alıcıların etrafında kümelenmiş aydın cambazların sayesinde de ümidim gelmez ayın son çarşambasına kalmış durumda. Kısaca arz etmek isterim keçi orman düşmanı değil dostudur. Keçi otlatılma yan dağlar sıkı bir fundalığa dönüşür bilinçli bir otlatmayla keçi dağı orman eder sıkını seyreltir bu haliyle bedava orman işçisidir. Mevcut olgu budur tabiî ki algı ile toplumları kendine muhtaç edip işine bakanlara semirip dünyayı kendilerine cennet edip muhtaç ettiklerine ahirette cennet tapusu verenlere coğrafyamızın bu gıda ve bereket kaynağı kurban edilmiştir. Dileyen evliya çelebinin seyahatnamesinde geçen ve insanın yüreğini burkan Ankara’dan İstanbul’a bir sincap daldan dala atlayarak ulaşabiliyordu ifadesine bakabilir. Bu ifadeyi çok anlamlı buluyorum Ankara’nın ve civar illerin keçi üretiminin merkezi olduğunu da düşününce bakın şu sincabın yaptığına demeden geçemiyorum.
21/01/2021