- 835 Okunma
- 4 Yorum
- 1 Beğeni
İÇİMİZ TIKLIM TIKLIM SEVDİKLERİMİZLE...
Hatırşinas bir edim, ötem berim;
Vasıfsız hüzünlerin bereketi
Ehli keyif bir beyit
Yine içimi inkâr etmeden
Dokusunda vuku bulan bilinmezin
Haşmetli bir yalnızlık.
Peşine düştüğüm kadar içimden dökülen
Bir metanet benzeri yalnızlığa kefilim
Hece hece döküyorum içimdeki birikintiyi
Sonrası meçhul;
Yol yorgunu bir şiirim:
Geçkin tezahürü yılgıların;
Sure tadında nefesi iklimlerin
Şimdi nöbete duralım
Şafağa hazırlık niyetine
Temizleyelim geceden kalan düşleri…
Düş palası ömürde tetikli
Her varsıl
Aslında içine dönük yüzü kerametin;
Kaç öğünse hüzün
Derli toplu olmalı o anlık ölüm.
Dipsiz bir teyakkuz, olup bitenden mesul onca gerginlik yüklenmişken aklımın tellerinde uçuşan cümle kuş sürüsü.
Pekişen rehavet yine tentesinde göğün, sıra dışılığımı ihbar ediyorum.
Vakitsiz bir kayıp mıdır ne iç’in dokundaki sünepe heceler ve fıtratımın gizemi aslında ifşa etmek de değil bilakis kundaklanan minval.
Ve işte o karartı şimdi peşin ödediğimiz kirası da güme gidecek acıların ve mutluluğun gümbürtüsüne kucak açacağım, sitemsiz geçen günün peşine umutlar serptiğim bir de tahliye olmuş benlik.
Kumaşında saklı asalet: için için sevmeyi şerh düşmüş o pınar ve varsıl bir gölgeyi dahi yok sayıp gerçeklerin asla kurban edilemeyeceği gerçeği.
Hızında saklı ritim.
Sarkacın teyakkuzu aslında top tüfek girişmişiz birbirimize.
Bir kehanet babında.
Takındığımız tüm maskeler ve edindiğimiz meşrutiyet ve kundaklanmış bir bulut kadar özgürlüğünü salıvermiş biçem yoksunu nidalardan da alacaklı.
Bir karartıdan inen vaveyla.
Rahmetin indinde sükunet saklı ve metanetten çıkıp da yola.
Deli fişek bir cümle arayışındayım aslında hüznün yokluğu pek bir burktu içimi…
Bingo, azizim.
Şimdi g/öğün kanatlarına ladesi kondurabilirim.
Melun bir katran siyahı aslında içi zift dolu mahrumiyet.
Paye vermekse yüreğe.
Sancağını saklı tutmaksa aşkın.
Haznesinde yorgun ve süzgün sürümleri mevcut rüyaların aslında bilinç dışı bir yoksunluğu varlık katında nükseden o iç çekişle nasıl da nazenin bir fırtına kopuyor.
Kusursuz olmayı becerebilmek belki de gümbürtüye giden bir varsayım ve her nasılsa muteber bir imgeye sığınıp, yüreğin katlarında peltek düşler konduruyoruz her günün gecesine belki de gecenin lanetini vasıflandırıyoruz durduk yere.
Beylik bir hüzünde kayıt altına almaksa evreni yine aslına ihanet eden sihrinde yüreğin bizler kuşpalazı acılar kadar titrek ve ürkek ellerinde yalnızlığın doğasına atıfta bulunuyoruz.
Yaprağından yoksun bir ağaca acımaklı gözlerle bakarken unutuyoruz da yetim olduğumuzu ve bizlerin ağacından uzak düşmüş bir yaprak kadar bedbin ve süklüm püklüm makamlarında şarkıların devşiriyoruz laneti.
Kozamızda ıslak düşler saklı.
Islak yarınlarda kuru sıkı bir tebessüm belki de kıssadan hisse her geçen gün sonra da karambola giden minvalin tanıklığında da şehrin kumpastan sorumlu hangi serumu bilfiil şiirin dizelerine pompalarken içimizdeki kehanet.
Faturası geçmişin ve içten pazarlıklı bir satıcı misali yazmaya meyyal her şiir ve kusursuzluğun kampanya yaptığı; üç sev dört sevil başlığına binaen içimiz nasıl da tıklım tıklım sevdiklerimizle.
Şimdi sonlanmayı talep eden güne bir reverans adeta; diril bir hüzün taneciğinde boş boğaz bir imgede takılı aklın uyutulmuşluğuna rest çeken yüreğin şahikası ve kuytulardaki unutulmuşluğun acısını bizatihi kendimizden çıkardığımız.
Ismarladığımız şiirler elbet ulaşacak adrese ve kanatlarında seyrettiğimiz uzay boşluğunun bizler de bir kuyruk yıldız olmaya aday o cılız iç sesimizle elbet kundaklayacağız hüznü de yoksunluğu ne de olsa mutluluğun iz düşümü yarınların tahayyülü ile erecek hidayete ve palazlanmış sözcükler nasıl da karambola gidecek ne de olsa henüz sonlandırmadık hikâyemizi.
Sevgi hep karşılık görmedi mi?
YORUMLAR
Hep karşılık gördü mü?
Sanmam...
Sevgi için bu soruya zor "evet" denir...
Yoksa.. İnsan insana bunca kin duymazdı...
Vurmazdı!
Tebrikler..
Gülüm Çamlısoy
durduk yerde şu insanoğlu bir diğerine neden bu kadar öfke duyar ki?
tecrübe ile sabit.
benzemek niyetinde değilim aslında aslında...
kötü olmak ve kin beslemek ve alay etmek.
bence kötülük bir sanat.
bir kez denedim kötü olmayı beceremedim.
iyiyim ben böyle çok iyiyim hem de.
sevmese bile kimisi bir diğerini bari zarar vermesin zulmetsin.
bunu asla çözemiyorum hocam.
uzağında durmakla buldum ben çözümü.
artık seçiciyim ama herkese eşit yaklaşıyorum ve kalp gözüm beni uyarıyor.
bir ütopya belki de lakin biz doğuş anı itibariyle sevgi dolu ve masum gelmedik mi dünyaya?
özümüz sözümüz bir olsa keşke ve bu yüzden karşımızdakine inanmak bayağı başımızı belaya sokabiliyor.
sahi, yaşamak ne zamandan beri böyle tehlikeli bir hal aldı?
sorular sonsuz.
çok teşekkür ediyorum değerli hocam.
selam ve saygılarımla.
Kozamızda ıslak düşler saklı...iyi akşamlar Gülümm, sen gibi yazmak isterim,ama nerde bende öyle bir yetenek...Sevgiler,çok kutluyorum.
Gülüm Çamlısoy
çok teşekkür ediyorum.
bu aşka düştüm düşeli...:))
bir rüyanın izdüşümü her yazdığım: gözüm açık gördüğüm ne çok rüya.
annem hep der bana:
''Allah sana akıl fikir versin.''
yaşama sevincime eşlik eden bir olgu yazmak sevgili arkadaşım.
bir yanım eksik ne zamanki uzak kalsam kalemden ve en güzeli pay etmek.
tüm sevgimle canım Günaycım.
Sancağını saklı tutmaksa aşkın
sevgiye dair ne varsa tek cümleyle özetlemiş şair
Tebriklerimle
Gülüm Çamlısoy
ola ki vay halimize.
çok teşekkür ediyorum değerli varlığınıza.
selam ve saygılarımla değerli Müslüm Bey.
her şey gönlünüzce olsun değerli dost.
Gülüm Çamlısoy
çok teşekkürler dostum.
günün ve ömrün aydınlık geçsin.