AHMET AĞA namı diğer hasane Hüseynik’lidir. Uzun yüzü ve uzamış sakalıyla zararsız bir insandı. Ahmet ağa, sigaraya çok meraklıydı. Sabahtan akşama kadar çarşı pazarda dolaşırken kimseden para bile almazdı. Teker teker her gün esnaflara uğrar selam verirdi. Geçerken asla para istemezdi. Elinden gaz tenekesi de pek eksik olmazdı. Onun bir tekerlemesi vardı. Sadece sevdiği güvendiği insanlara "5 guruş vamıydı?" diye sorardı. Hasane gariban biriydi. Yalnız gözüne kestirdiği kişilerin yanına yaklaşarak acele acele "Ağam bi cıgara ver çekem." diye sigara ister, yaktıktan sonra da "Ahbabım eyi çekim mi?"diye sorardı. Ardından sigara dumanlarını içine çekerek 4 - 5 nefeste bitirirdi. Sigarayı çekerken bazen dizlerini kırarak oturup, çeker, çeker ve "Bağın ha şindi duman gulağımdan çığacağ." derdi. Çok kereler de garibim "An bu olmadı ha bi cığara daa, bi daha..." diye aynı hareketleri tekrarlayarak sigarayı bitirir, ardından üçüncüsünü isterdi. Dediklerine göre ailenin biri garibimi sahiplenmiş. Yanlarına alarak aş, iş ve yatacak yer vererek barındırıyormuş. O da ailenin ev işlerine yardım eder eve su taşırmış. Zamanla garibim evin iki kızından birine gönlünü kaptırmış. Haliyle ev işlerini daha bir şevkle gönülden yürütmeye yardım etmeye başlamış. Günü gelince talipleri çıkıp kızı isteyenler olmuş. Ailesi de kızını vermiş.
Hasane bunu duyunca derhal evin annesine gitmiş.
- Hanım gıza yazuğ deelmı o herife verdiz?
-Niye nolduki Hasane oğlan örgetmen daha nolsunkine?
-Teeee öretmene gız veriler. O bitek örgetmenlik bili, ben gab yığim, su getirim, it poğu toplim bahan niyem vermesiz? Gızı telef ettiz çoğ yazuğ oldu gıza.
Sevdalandığına birde şöyle dörtlüğü vardı.

Bi daş attum, çaya düştü
Çaydan çüt gögercin uşdu
Benım göynüm sahan düştü.
Senın göynün kime düştü?
Vay balâm, uy balâm, balâm oy.

O zaten yüreğiyle çok mazlum ve garip bir insandı. Nurlar içinde yatsın, Allah rahmet eylesin.