- 782 Okunma
- 2 Yorum
- 0 Beğeni
saçları yağmurlu kız
siyah, beyaz, kalın ve italik!
saçmalamak için kendinize dört unsur belirleyin ve bunlar etrafında dönüp dolaşarak cümle üstüne cümle devirin..
en son ne zaman bi cümle devirdiğimi hatırlamıyorum, devrik olmayan cümlem yok gibi..!
bi özne-yüklem ikilisini bu kadar şımartmanın iyelik falanca filancalarımıza zarar verdiği kanısındayım..yükleme en yakın yanımdan kendimi bi daha belirteyim..!yükleme en yakın yerden bi boşluk sileyim..sildiğim boşluklara da sağlı sollu edatlar ekleyeyim..kendi başlarına bi işe yaramayan, benim cümlelerimde anlam kazanan, işe yaramak için başkalarına muhtaç olan havadan sudanlar..
iyilik ve sağlık’lar var bi de..
nolsun’lar sonra..
konuyu dağıtmak için en kaçar yol paragraf başı yapmaktır..her paragraf başında bi daha başlarsın, artık neye başlamak istiyorsan..başlamak istenen şeyler, bireylerin sosyo-ekonomik yapılarına göre değişebilir..’başlacam hea!’lerler başlayan çok insanın iyi şeylere başlamadığını hepimiz biliriz..
fiile bak..!bütün cazibesi vücudun en yukarısında olmasından geliyor..ayaklamak gibi bi sözcüğün bu kadar işe yaradığını gördünüz mü mesela siz hiç..
hadi bi paragraf baş’ı daha yapayım..biri bu baş’lara baş’lamak ister mi, zıvanadan çıktılar zira!
kış aylarına çarpılmış yüksek gerillim hatlarındaki teller gibiyim..gerim gerim gerildim gibi aptalsaptal bi cümle bile kurabilirim..
güzel başlayan bi günü, iki nöronum arasına fazlaca salgılattırdığım asetilkolinlerim ve türevleri yüzünden, gerik bi vaziyette bitireceğim..gerik yerine gerilmiş de kullanılabilirdi..bilmiyorum, içimden bunu yapmak geldi bi an..güzel türkçemin, bütün harflerine vurulayım..!iki tanesini yanyana getirip bi üçüncüsünü ekliyorsun, sonra bi tane daha, bi tane daha, harfler birleştikçe başladığın noktayı unutuyorsun..heyecanlı bişiy bu..küçükken gazete ekleri olarak aldığımız mini fantastaik kitaplar gibi..seçtiğin sayfaya göre öyküyü yönlendirir gibi.. hoş değil.. bi çocukluğu böyle devirip büyüyünce önüne verileni yemekten başka çarenin olmadığını görmek cidden hoş değil.. hadi biri gelip öykümün en güzel sayfasını seçsin desem, kimse bu yükümlülüğün altına girmek istemez..
bedavayız bedava.. çok bedavayız birbirimize.. yaralarımızı kanırtıp kanırtıp yaralarımızdan öpüşüyoruz..dile bi kan tadı geliyor, kızılcık şerbeti geyiğine giriyoruz..
bırak Allahaşkına yahu! diyesim geliyor fakat demeyeceğim; zira kibar hatunlar yahu’lamaz..
kibar hatunların sıklıkla na yapığını söyleyeyim mi..
bebişim’lerler..
hem saçmayız, hem bedava..
nereye varacağımı hepimiz merak ediyoruz öyle değil mi..
hadi gelin paragraf başı yapalım..
gelin başı, nişan başı gibi taçlandırıp bürokratik örfler sergileyelm..
kelimelerimin boğazı kurudu..öyleyse onlara bi şarkı armağan edeceğim izninizle, koşma yavrum yorulduysan yahut anaforda boğulduysan..korkma yavrum var bi de, anneni hatırla..
anne dayanamıyorum..!
saçları yağmurlu kız tir tir titremekte..!
YORUMLAR
Bir paragraf başı yapmalı o zaman şimdi şu anda... Bir yazma isteğidir uyandı içimde nedense, fiillerle ve tümcelerle boğuşmak istiyor asi ruhum...
Aldım elime kağıdı kalemi, olur mu be yahu diyesim geldi (yahuları kibar kızlar kullanmaz diyenlere inat olsun diye ya da bebeşim diyerek ortalıklarda dolaşanlara gıcık olduğumdan, tam emin değilim nedeni konusunda...)
Olur mu yahu, bu kadar da olur mu, neden birbirlerimizin kanını emer duruma geldik...
Boşver,sıkıldım... Yazacağım da ne olacak ki, kafam bozulacak yine... Bugün kafamı bozmaya niyetim yok, güzel bir gün...
Saçları yağmurlu kız titremeye dvam etsin, bir ara katılmaya söz veriyorum titremeye... Ama şimdi değil :)
Kalemine sağlık,güzeldi yine...(Çenem düştü...)