- 644 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
ESİNLENDİĞİMİZ KADAR ESMELİYİZ DE...
Öncelikle tüm kalem dostlarımın kandilini kutlarım.
Yorum almak ya da almamak en azından izlediğim yolun ne denli isabetli olduğu ya da olmadığı… kısaca…
Önceki yazılarımda hayli eleştiri aldım işin açıkçası çok üzüldüm çünkü yazdıklarıma inanıyordum ama bu çocukçaymış.
Çünkü gelen eleştirilere ne kadar üzülmüş olsam da kalemi doğru menzile yerleştirmek adına sayısız ipucu sunmuştu bana gelen yorumlar.
Edebiyatı ve yazmayı ne çoook seviyorum gibi bir tekrar yapmayacağım misal insan nefes almayı ne çok seviyorum diye bir repliğe takıldı mı her gün mü bunu beyan eder lakin benim dualarımda saklı tuttuğum onca şeyi sadece yüce Mevlam ile paylaşıyorum.
Aslında bir sonraki adım işte şu kaleme aldıklarım.
Önceleri hayli sıcak yorumlardı yine sayfama sunumu dostlarımın ki bu, insanı mutlu etmez mi?
Ama gevşeme hakkım olmamalıydı akabinde olumsuz ve yürek acıtan sayısız yorum işin aslı yapıcı olduğunu idrak etmeden yıkıcı addettiğim belki de bir şekilde gardımı aldığım.
İşin özü; insanın her yaptığı doğrudur, diye bir kaide yok bu yüzden yaşadığım sıkıntıyı bertaraf etmek adına bir şekilde yazdıklarımı biçimlendirmeliydim ve son zamanlarda buna gayret ediyorum.
Yaşamak mı yazmak diye sorduğumda kendime yanıtım yazmaktan yanaydı. Ya şimdi?
Her ne kadar pek sevilen bir yazar olmasa da; E.Ş.’ın dediği gibi: İyi bir yazar olmak mı iyi bir insan mı?
Bunu çok kurguladım yetmedi kurcaladım ve sayısız yanıt gelişti süreç uzadıkça.
Okumakla da çok ilintili yazma eylemi ama bir yere kadar çünkü esinlendiğimiz kadar esmeliyiz de.
Saatler mi dakikalar mı?
Yıllar mı saniyelere denk düşen iç sesin kıpırtıları ile kalemden süzülen…
Neyin neyle iştigal ettiği mi bizi mutlu edenler mi?
Ritüel bir rutin mi yoksa ya da rutin addedilen bir doğum sancısı mı her yazdığım yazıya ve şiire eşlik eden?
Sorular devindikçe aşkla uzanıyorum hayata evet, tek gerçek mutluluğun yazmakla iç içe geçtiği kadar arayışımızın sonlanmadığı bir evren.
İnsanlar.
Bazı insanlar.
Bazen insanlar aslında her daim insanlığımızı sorgulamamız gerektiği.
İstediğiniz açılımı getirin.
İstemediğiniz söylemlere de maruz kalın.
İnanç zaten yaşama sevincinin tek sahnesi ve her perdede eşlik eden sayısız repliği yüce Yaratıcının.
Uzun zaman dilimlerine de gerek yok aslında bir yazıyı kaleme almak için belki dakikalar belki de bir iki saat ama o rahatlama duygusu ve beni bana yakın kılan yeri geldi mi beni benden uzaklaştıran.
Nidalarım çok sessiz.
Sessizliğim de çok sesli.
Bir yorum düştü aklıma:
‘’Hiç de samimi değilsiniz!’’
Bu beni gerçekten yıktı çünkü şeffaflığı hep sevdim tabii ki de özelin özel kalması gerekliliğine duyduğum inançla zira mahremiyeti kimsenin sorgulamaya hakkı yok.
Kurgular ya da kurmaca hayatlar.
İyilik ve kötülük.
Öncesinde aşk ile baktığımız evren ve yine içimizde saklı tuttuğumuz insanlar ve değerler.
Sakladığımız ve yetmedi kendimizi aklamak adına geliştirdiğimiz sayısız savunma mekanizması.
Herkese özel.
Ve öznel yargılar yetmedi nesnel bir bakış açısıyla sunuma hazır tuttuğumuz iç sesimiz.
Kim kimi en iyi şekilde anlayabilir ki?
Anlam olmak mı anlamlandırmak mı ve nihayetinde yolumuzun İlahi Aşk’a düştüğü üstelik günahlarımızla sevaplarımızla biz hala bir şeyleri ispat etmek adına kendimize söz vermişken.
Günümüzdeki modern çağ yalnızlığı belki de yufka yüreklerimizde saklı tuttuğumuz o kalabalık hele ki bir de görünmez iken insan.
Her şey gönlünüzce olsun.
YORUMLAR
Merhaba Saygıdeğer kalem dost Gülüm hanımefendi, öncelikle Berat Kandilinizi kutlarım. bu güzel günlerin İslâm ve insanlık alemine hayırlara vesile olması en ulvi dileğimiz.
İçtenlikli duygularınızı ne hoş harmanlayıp bizlerle paylaşmışsınız. akıcı ve güçlü kaleminizi kutlarım.
Eleştiri ve yorum konusunda realist tutum takınmaktan yanayım. ben kişisel olarak övgü değil açık kalplilikle yazdıklarıma eleştiri beklerim. yazdıklarımız ön yargısız eleştirilirse önümüzü daha iyi göreceğimize inanırım.
okuma, yazma eylemi belki çağımızın aydın ve duyarlı insanının sığınacağı en son ve güvenli bir liman. bu bağlamda siz bu işin ta merkezinde ve iyi bir yerdesiniz. bu yolda çok aşama ve başarılar kat etmişsiniz. gıpta ile izliyorum yerinizin yüceliğini.
Emeğe ve sanata sonsuz saygımla selam ve sevgiler iletiyorum yüce gönlünüze.
Gülüm Çamlısoy
Bazen yaralansak da uçmaktan vazgeçmek mümkün mü işte bizleri bizle sınayan yine içimizde saklı tuttuklarımız ve bir şekilde birbirimize ayna tuttuğumuz.
Eğer ki güzeli umut etmiyorsak ne işimiz var hayat denen platformda?
Bir büyü olduğu aşikar yazma serüveninin ve ne ilginç ki ne zaman bir şeyler dökülse kalemden merakla izliyorum kalemin ne yazacağını.
Sayısız yorumu ince eleyip sıkı dokumaktı bana düşen bu bağlamda iç dünyamı zengin kılan eşsiz açılımlar sundu kalem dostlarım sonuç itibariyle; gelişim ömür boyu süren bu yüzden tüm dikkatimle odaklanmaktayım gerek gelen eleştirilere gerekse okuduğum sayısız kaynağa.
Müteşekkir olduğum sayısız insan var yoksa bir arpa boyu yol almazdım ki aldım ya da oldum, deme hakkım da yok zira duygular da hayaller de sınırsız tıpkı yazmanın sunduğu o kırmızı halıda kaysak da düşsek de hala bir şeyleri yoluna koyma kaygısı ve sevdası ile.
Çok teşekkür ediyorum değerli hocam.
Kandiliniz mübarek olsun.
Sonsuz selam ve saygılarımla...