Değerli okur kitlesi;hayatın kenarından yaşamı seyre dalışımla birçok tecrübe edindiğimi imada bulunsam beni hor görmeyin.Kanımca konuyu dolaylı olarak anlatma fırsatı izninizle verilse aciz sözcüklerimden belki konuya az da olsa açıklık getirilmiş olunur.
Birey olarak hep soyutlanırken düşünce olarak kendimizi ifade etmede yoksun bırakıldık,sus ve haddin bil gibisinden.Boş balon ve süslü nutuklara alkış çalarken ellerimiz nasırlaşıp yüreğimizse hasırlaştı. Bucu,şucu derken biz olamadık nedense.Suçluyu dışarıda aramak günü birlik hesabın bahanesine sığdırıldı.Oysa suçlu kendimiz idik.Çünkü dışa bağımlı ekonomi politikalarını önemsedik.Oysa çare bizdik.İthalat ulusal bağımsızlığın boğazına geçirilen halatken;ihracatçılık saltanattır.Gerek ülkemizde gerekse geri kalmış ve kalkınmakta olan ülkelerin ekonomisi dışa bağımlıyken;düzenleri priz tutmaz ve yabanca dönen çark geleceklerini talan eder.Emperyalizm kapital politikalarıyla saltanat gemileri kan ve göz yaşıyla yol alırken bizler de çıkarlarına alet olmaktayız.
Parola:Çare biziz!Yarından tezden üretken beşeri sermeye ve Ar-Ge çalışmasıyla mutlu bir geleceğe katkı sağlamalıyız.Söylemler eyleme dönüşüp icraata yansıyıp;postmodern politikalarla hizmet faktörlerini geliştirip ekonomik bağımsızlıkla siyasi bağımsızlığımızı sağlayıp dünyada söz sahibi olup adalet güneşinin ününü açmalıyız.Saygımla.
M.Sıddık SOLMAZ