- 860 Okunma
- 2 Yorum
- 3 Beğeni
İKİ DAMLA GÖZYAŞI
Yazmak için yaşamak gerekmiş. Kalem akılla değil,kalple dillenirmiş. Yürek yanınca ateşini kağıda döküyormuş insan. Ah işte insan ! Acizligini görmeyen, yaşama sebebini bilmeyen,dünü ve yarını düşünmeyen, düşünsede şeytana yem olup tekrar gülüp eğlenen insan !
Evet insan fani ve mutlaka hata yapacaktır. İnsan cennette dahi hata yapmıştır. Lakin mesele hata yapmak değil,hatadan ders alabilmektedir. Hamd olsun ki affeden,affı seven,merhamet sahibi olan bir Rabbimiz var. Hepimizin bin bir çeşit günahı var. Hepimiz günah bataklıgına batmış kişileriz. Zor zamanlar geçirmiş,üstesinden gelememiş,hatta belki isyan etmiş kişileriz. ’Suan ölsem cennete girebilirmiyim? ’ sorusuna, eminim çogumuz ümitsiz bir şekilde ’HAYIR’ diyecektir.Lakin biz bilmiyoruz ki en büyük günahlardan biride Allah’tan ümidini kesmektir. Şeytan ’ Bunca günah işledin, şimdi hangi yüzle Rabbinden bağışlanma diliyorsun? Affedileceginimi sanıyorsun?’ gibi sözlerle aklımızı yıkıyor. Bataklığa dahada batırıp,bizi umutsuzluga sürüklüyor. Elhamdürillah müslümanız ve müslüman şeytanı değil, Rabbini dinlemeli. Rabbim buyuruyor ki ’ Ey kendi aleyhlerine haddi aşmış kullarım, Allahın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü Allah bütün günahları bağışlar. Şüphesiz ki O, cok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. Öyleyse müslümana ümitsizlik yakışmaz. Samimi bir tövbe, içten gelen iki damla göz yaşı belkide az önce verilen ’HAYIR’ cevabını, ’İnşallah’ a çevirecektir. Unutmayın ki ’ Denize düştüğü için değil, denizden çıkamadığı için boğulur insan.