- 780 Okunma
- 2 Yorum
- 1 Beğeni
SOLMASIN MASUM GÜLÜŞLER...
Sancılı eklemleri vücudumun ölüme rağbet etmese de;
Verilen hükümlerde parçalanan aşkın kıvamında,
Rast geldiğim terennümü noksan iklimlerde,
İnsanlar tanıyorum mütemadiyen:
Adı olmayan insanlar ama bir o kadar derin bir acı ile kimliğini kaybetmiş…
Rahvan gölgelerde at koşturuyorum, mağlup bir tayın edasıyla ve derin bir hüzün, adımlarımı saymaktan muzdarip bir sağanakta kaybolmuşluğum.
İniltilerini resmediyorum şehrin ve terennümler ibadet ediyor okunan her ezanda.
İz sürüyorum, diş biliyorum aciz varlığımla demlendiğim kuytularla oynaşan mabedimde yaşadığım ve bayrak açtığım her yeni tümce.
Zamanın isimsiz telaşesi, mübarek yüreğin asılsız nişanesi kâh gülüp kâh ağladım yağmur gibi çağladığım…
Peyder pey tüketirken çağrısını kaderin, yüklenirken sırtıma o bitimsiz özlemin nirengi noktası kadar asılsız hatta tahakkümleri ile dost belleyip de nihayetinde kaçtığım ama kovalandığım.
Asılsız ve bedelsiz.
Sessizce asaleti saklı iken son imgede.
Kopamadığım belki de… Belki de kopup çözüldüğüm hatta ihanete uğradığım.
Ve sayarken sondan başa: Sağım solum sobe.
Sığlarda sığıntı yeryüzü.
Sağanaklarda sağ salim kalmayı başarmış insan öbekleri.
Ve çocuklar ağlıyor kâbuslarımda ki uyanmaya mecbur kılındığım ve de gerçeğin ılımlı ve revnak kayıtsızlığında anlıyorum ki: Çocuklar gerçekten de ağlıyor!
Sicimlediğim yaşlarımla, boy veren üzünçlere rest çeken bir Tanrı edasıyla, salkım saçak kayıp vicdanlar.
Anneleri boş yataklarında, yetim kalan pijamalarını kokluyor mütemadiyen ve kırılgan gönüllerde gözlemlenebilecek en derin acı, gidip de gelmeyenler…
Zamansız ölümlerden muzdarip insanlık.
Aşktan bihaber evren.
Yankısız seyri mi yoksa kaderin usulca sahne aldığımız her yeni gün ve her yeni açılım yorgun düşmüşken onca sanrıyı gerçek sanıp da kaybolmuşken ve seğirtirken bir gönülden diğerine. Tınısı çok derin telaffuzu inkarsız bir melodi ve gülümseten hoş bir enstantane biz saklı sansak da aşkı bir nizama yerleşik yine de kül yutmaz yetilerimizi esir alan.
Sefil tınısıyla sağaltmaya çalıştığımız ne ise yine yürekten yüreğe döşediğimiz o tali yol iken en acımasız yüreği bile yumuşatan. Ve derken anadan üryan düşlerin düşkün ve erdemsiz o mağlubiyet yergisi ki iklimlerin değişkenliğinden hicap duyulası ve bölük pörçük olmuş nice yaşam, kıyıma uğramanın da ötesinde arkasında kötü hatıralar bırakan.
Seyrine doyamazken hayatın, ölümlü bir varlıktan arda kalan ve sükût-u hayale uğrayan ikbal yarınlarda, tozutmuş insan izlekleri ve hayli patavatsız belki edilgen ama doyumsuz egolara meze olan sükûnet ve rehavet erbabı müşkülpesent gölgeler ki kıyama duran biteviye…
Gölgeliği düş erbabı yufka yüreklerden anbean duymaya doyamazken ve yer gök kan revan içersinde, vakitsiz gidişlerin tek tesellisi ki; hüzne rağbet eden bir koğuşta verilen o çetin savaş her nasılsa kucaklamaktan alıkoyamazken Kara Melek ve duyumsanan acının ifade yetisinin olmadığı.
Mahzun gökyüzünün pervazında melekler kavuştukları çocuk bedenlerin derin ağırlığına ve acısı kadar sakil iken adına çaresizlik denen ve kirli emellerine nail olan şeytan ve müritleri ilelebet maruz kalacakları cehennem ateşinde teneffüs ettikleri kinin ve zulmün kayıtsızlığında yine de umudun cennette sonsuza kadar nöbet tutacağı bir iklim işte gerçek dünyada yaşanan ve yaşatılanın karşılıksız kalmayacağı inancı ile verilen her selada rahmetine nail olmak İlahi Gücün.
Her çocuk gülmeyi hak ediyor yeter ki solmasın masum gülüşleri ve hayalleri.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınız kutlu olsun.
Nicelerine...
YORUMLAR
Gülüm Çamlısoy
Dün gece bir anda yazdığım bir yazı ve şu da bir gerçek ki değerli arkadaşım; benim de anlam veremediğim çok şey var.
Kendimden örnek vermeyeceğim hele ki bir ömür anlaşılmamış biri olarak ve artık sorun da etmiyorum bu yüzden bir şekilde kalem hakimiyetini ele geçiriyor.
Sözün özü sevgili şairem; önce yine kendimden çıktım yola ve söz dönendi geldi çocuklara.
Çocuğumun olup olmaması hiç sorun değil ki bu duyguyu bir şekilde tattım özellikle de öğretmenlik yaptığım yıllarda.
Artık haber seyretmeye korkar oldum. hele ki çocuklarla ilgili bir habere rast gelince engel olamıyorum gözyaşlarıma. Kah kaybolan bir çocuk kah cinsel istismara maruz kalan. Dayak yiyen ve nicesi. Bilinçaltımın bir oyunu aslında yazmaya çalıştıklarım.
Kısaca kabul etmediğim çok şey ve bir şekilde dökülüyor kalemden.
Eleştirinizi tabii ki de saygıyla karşıladım sonuçta birbirimize ışık tutacağız.
Sevgimlesiniz...
glenay
Sizinle özellikle çocuklar konusunda aynı fikirdeyim.
Haber izlemekten korkar olduk.
Ne çocuklara, ne de yetişkin insanlara kıyılmalı.
Nezaket ve anlayışınıza teşekkürler,
iyi geceler,
sevgilerimle..
Gülüm Çamlısoy
hayırlı geceler dilerim.
sevgimle...
" Her çocuk gülmeyi hak ediyor yeter ki solmasın masum gülüşleri ve hayalleri."
Çocukça gülüşleri ellerinden alınan, yarı çıplak yalın ayak sokaklara salınan, iki kuruş kazanmadığı için şiddete maruz kalan, ve mülteci durumunda denizlerde boğulan masum çocuklar hepimizin yavruları.Şairem neler yazsak çizer ısek te, bu çocukların gülüşlerini nasıl tekrar canlandırabılriz.Yüreğinize sağlık ne kadar güzel anlatmışınız. Bende Dünya çocuklarının bu anlamlı güzel günde Bayramlarını kutluyorum.
Selam ve sevgilerimi bırakıyorum sayfanıza.
Gülüm Çamlısoy
içim gerçekten de çok acıyor hele ki konu çocuklar oldu mu...
nasıl bir zulüm nasıl bir yaradır yüreklerinde derin tahribatlara yol açan.
bizler bir şekilde başa çıkıyoruz hayatın acımasızlıkları gelin görün ki onlara yaşatılan akla zarar.
tüm yüreğimle teşekkür ediyorum sevgili şairem.
yüreğiniz dert görmesin.
sevgilerimi gönderiyorum en iyi dileklerimin eşliğinde.