Çındar Bakışlı "Yörük Sevdası"

• 8 Mart 2013 Cuma 21:20:29

Yüzün kaybolmuyor düşün dünyamdan. Güneş az olsa da düşünce sıcaklığı ısıtıyor yüreğimi. Bu yürekle Asos’ tan ötede geziyorum bir kasaba pazarını. Gerek burada gerekse diğer kasaba pazarında ülkemde ki emekçi Yörük kadınlarımın önündeki sepetlerde hafif turuncumsu, somon ile kızıla çalan renge sahip olan “Çıntar” denen mantarlarla bir kez daha yakinen tanışıyorum.

Yağmurları müteakiben Kızılçam orman ağaçlarının dibinde toplanan bu “Çıntar” mantarların demir açısında zengin, kansızlık tedavisiyle kalp damar hastalıklarında etkili olan folik asitçe zengin olduğunu bilerek halkın alıp sağlığı için yemesini isterken aile bütçesine de katkıda bulunma çabaları içinde olmaları emekçi kadın örneğinin en saygıya değer duruşlarıdır.

Yörük kadınlarımız Mantar dolusu sepetlerin başında anlatılmaz güzellikte doğal duruyorlar. Bu doğal duruşlarıyla ülkede olup bitenleri takip etmeseler de, özgürlük mücadelesi verenleri tanımasalar da onlar vatanımın konargöçer hareketli yaşamından yerleşik düzene geçen yalın, sade, içten ve özgün Yörük kadınlarımızdır.

Yazıyı yazarken yukardaki resmi seyrediyorum. Hepsinin duruşunda dilleri sussa da yürekli bakışlarında sanki bir ömrü yansıtıyorlar. Yaşamdaki çalışmalarına ek olarak aile bütçesine ve geçindirdikleri evlerine katkı koymak adına “Çıntar” satarak uğraş veren kazanç sağlamak isteyen gerçek birer emekçi kadındırlar.

Yurdumun insan grup duruşlarının hepsine saygılı olarak günüme ve yaşam kesitime damga vurup diğer bölgelerdeki gibi Eğe bölgesinde yaygın olarak bulunan Yörükler yerleşik düzene geçerek yaşamlarını şekillendirmeyi bilmişlerdir. Aydın dan Kazdağılarına uzanan coğrafyada uçsuz bucaksız bozkırlara kıvrım kıvrım akan derelere, alçak tepelere yeşil çayırlara Yörük kadını gözüyle bakmanın doğal bir yaşam tarzı olduğunu anlıyorum. Vatandaşlarım olan tüm saygın kadınlarımızın ve Yörük kadınlarının sekiz Mart kadınlar gününü yürekten kutsuyor ve kutluyorum.

Görünce izleyince yakınlıklarında olunca sevdim Yörük kadınını… Bendeki bu Yörük sevdası ilkbahar yağmurları gibi yağsın üstüme. Bülbülün güle hasretindeki gibi kelimeler raks ederek Yörük kadınını dizelerimde ki gerçekte hatırlayacağım. Dışarıda zemheri olsa da her mevsim Yörük sevdasını bahar güzelliğiyle aklımda tutacağım. Yörük kadını doluca esen “sevda” rüzgârlarımız taşısın bizi birbirimize. Yazarken satırlarını şiirleştiren gönüllerde çığlık ol, su gibi çağla susuzluğu giderircesine hatırlan. Yağmurlu günde ortalarda olmasa da güneş sen gülümse güzel yarınlara, yeni umutlara gülen gözlerinin heyecanı hatırlansın. Sevda ateşinde tanrıbilim güzelliklerini yaşamamız adına olduğunu düşün. Yörük kadını hayatı iyi anlamalıyız. Bu nedenle her yeni günde ve hatırlanır her yeni yıl döngüsünde amaç ve ilgi odağımız yaşanır sevdalarımızın buluştuğu yer olmalıdır.

Bu anlamda ülkemin karanlıklardan aydınlığa taşınmasında bilinçli, kültürlü, neden ve niçinleri sorgulayan tüm emekçi kadınlarımızın kadınlar gününü Yörük kadını sevdamın özlemli güzelliklerinin kutsallığıyla kutlarım.

Bedri Demirpençe