YUSUFİ RÜYAYunus gibi gidesim var kendimden bile... Korkum yok denizden yada balıktan. Dehşetli bir deniz zaten bu ülke... Bir balık gibi beni yutmuş şu toplum. Yunus gibi atlayıp bir gemiye, Gidesim var... Ama biliyorum! Nereye gidersem gideyim, Zulüm var, çığlık var, çağrı var, Duyan yok. Musa bebek gibi yolasım var.. Firavun sakallıları.. Büyümek ne zor, Şu firavun sarayı memlekette... Büyürken Musa kalmak ne zor.... Hayır, hayır Bu memleketin zindanları dahi Benim sarayım. Saltanatları bir çöplük gibi kokuyor, Firavunların... Hayır bu memleket bizim... Denizler yarılır memleket için, Musalar geçer Firavunlar kalır altında. O denizler ki yeri gelirse, Yunusları bile yutar. Bu memleket öyle bir yer ki! Firavunları Musa zannedilir... Musalar Firavunlaşır bu ülkede... İşte, işte bu sebeple, Çekip gidesim var Yunus gibi... Düşesim var denizin dibine... Amma yutmuş bir kere, Yusuf kuyusu bu memleket beni. Kandırmışlar, uyutmuşlar kuyuda... Görüyorum bir Yusuf rüyası... Görüyorum, istikbalde yarılmış bir deniz... Görüyorum, Süleyman ile gelen, Bin bir renkli bahar ordusunu görüyorum... Görüyorum, Yunus çıkıyor balığın karnından. Rüya değil... Hayır rüya değil. Kuyudan çıkan Yusuf’u görüyorum. Yusufi rüyamda... Burhan İRKİLATA |