KİBELENİN GÜNCESİ - YARE ARZUHALİMDİR
YARE ARZUHALİMDİR
MEKTUP
Karagözlü yârim; öncelikle selam ediyor hasretle gözlerinden öpüyorum. Bu gün beni bırakıp gidişinin yirmi beşinci yıl dönümü. Her yıl olup biteni anlatıyorum ya sana; bu yıl da zamanı gelmiş bak. Bu yıl elli yaşıma girdim artık. Dile kolay tam yirmi beş yıl. Ne olduğunu beni neden bırakıp gittiğini bilmeden tamı tamına yirmi beş yıl. Eh artık yaşlandım. Daha önceki mektubumda yazmıştım; birkaç yıldır şeker denen illeti çekiyorum diye. Ağzımın tadı yoktu ya şimdi hepten kaçtı. Bir de tansiyonum çok yüksekmiş. Yaşlılık; kolay değil. Başımda bir babam vardı. O da geçen yılın ortasında rahmetli oldu. Anam seneler önce ‘’Ne olacak bu kızın hali?’’ diye diye öldü garibim. Neyse ki babamın maaşını bağladılar bana da kimselere muhtaç değilim çok şükür. Kardeşlerim desen herkes kendi başının derdinde.
Sen nasılsın diyeceğim ama bilirim ki cevap veremezsin. Ama mektubun âdetidir sorayım yinede. Hep sordum her mektubumda bu seferde sorayım; e karagözlü yârim ne diye bırakıp gittin beni de; yaşarken cehennem dertlerine eş ettin beni. Yanına yakıştırmazdım bilirim. Ananın zoru ile de evlendin onu da bilirim de; ananın gönlü olsun diye niye beni harcadın be kurbanım. Bir sabah işe diye çıkıp gittin; gidiş o gidiş. Akşam dönmeyince deli divaneye döner karım demedin. Kimlerin eline kalır demedin. Babam evinden çıkarken; ‘’kızım seni alınla beyazınla gelin ediyorum, oradan çıkışın kefeninle olsun!’’ dedi diye senelerce bekledim yolunu. Başımı kaldırıp bakmadım. Babam; ‘’Gel kızım adam soysuzmuş senin bir suçun yok!’’ dediyse de tam beş yıl bekledim gözüm pencerelerde. Nice kısmetler çıktı senden sonra ama hepsine karşı durdum; ‘’erim gelecek, o nasıl söz ‘’ diye. Ondan sonra da babam aldı evine götürdü beni tek başına kalamazsın artık dedi. Senden sonra komşu Sevdiye’de ortalıktan kayboldu; iki çocuğunu geride bırakıp. Beraber gittiğinizi söylediler. Milletin ağzı torba değil ki büzesin. Vebali günahı boynunuza, eğer öyle ettiyseniz. Sen gideli ne haberin var ne görenin. Anangil de gözleri yollarda bir haber gelir mi ki diye senelerce bekledi ya onlar da bihaber kaldılar senelerdir senden. Utancından mı dönmedin yoksa başında bir hal mi var bilmiyorum gari. Sevdiye deyince; karısı gidince komşu Yusuf tekrardan evlendi. Ama gelen analık çocuklara dirlik vermedi. Yusuf da çocukları anasıgile yolladıydı. Geçen haberini aldım oğlan mühendis çıkmış. Kızı zaten onyedisinde everdilerdi iyi bir çocukla. İnşallah bahtı anasının kine benzemez.
Kaç yıldır yollarına bakar bakar dururum be Mehmet’im. Bir kuru özrü bile hak etmeyecek kadar değersiz miydim gözünde bilemedim. Oysa ne umutlarla evlenmiştim seninle. Bana karşı soğukluğunu bile görmezden geldiydim. Evimde olaydın her akşam kapımı çalaydın; bebelerimiz olaydı olmaz mıydı? Hiç mi sevmediydin beni hiç mi yüreğin acımadıydı. Ama kabahat benim aslında. Seni görünce başka kimseyi istemem dedim. Anam çok ısrar etti bana; ‘’Kızım bu anasının zoru ile evleniyor. Şehir kızlarını görenden hayır gelmez. Ortalıkta kor seni gider.’’ diye ya benim yüreciğim sana sevdalanmıştı bir kere varsın olsun dedim. Hala da o günkü gibi severim seni. Bir gram eksilmedi sevdamdan. Lakin bir o kadar da çok kırıldı yüreğim sana. İntizar edemem böyle bu kadar severken. Allah görsün hesabını diyorum ben. Resmin hala başucumda. Düğünümüzde çektirdiğimiz fotoğrafları da saklıyorum. Herkes deli sanıyor beni. Sen bırakıp gittin diye kafayı sıyırmışım onlara göre. Ama onlar bilmez benim seni ne denli sevdiğimi. Varsın deli desinler. Keşke bir bebemiz olaydı. Onunla eğlenirdim en azın ya güzel Allah’ımın vardır bildiği ki o da olmadı. Yaş geldi gidiyor Mehmet’im. Yaşlandım artık. Gözüm iyi görmüyor. Doktor bir gözlük verdi vermesine de takamıyorum ki. Alışmayınca. Komşularla eğleşip duruyoruz işte. Koskoca yirmi beş yıl geçmiş. Bu günlerde geçecek. Hakkın rahmetine ereceğiz hepimiz. Demem o ki; dünya gözü ile bir daha göreydim seni, bana neden gittiğini bir deyivereydin, suçumu günahımı bileydim. Derim derim de ne sen duyarsın ne benim içimdeki soru işaretleri biter. Sağlık olsun gülüm; varsın dert senden gelsin. Vardır Hakkın bir bildiği. Yürek böyle yanmasaydı sevda olur muydu adı?
Neyse yiğidim; sana yazdıkça yüreğimin güpürtüsü sokaktan duyulur oldu. Bu yıl da benden bu kadar. Pek değişen bir şey yok anlayacağın. Hakkın rahmetine erenlerle, evlenip gidenlerin dışında. Ola ki bir gün döner gelirsen; ola ki dünya gözüyle bir daha görürsem seni yirmi beş yıldır yazdığım bu mektupları önüne koyacağım. Bunlar benim yirmi beş yıllık ömrümün özetidir; belgesidir. Allahın izniyle alnım ak; yüzüm pak varacağım öte âleme? Ya sen ne edeceksin Mehmet’im; sen nasıl hesap vereceksin? Kal sağlıcakla. Allah ömür verirse seneye de yazarım olup biteni. Amma hak vaki olurda öte âleme tecelli edersem hakkını helal et. Benim haklarım helaldir sana.
GÜLHAN GENÇ
2012 -İSTANBUL