- 829 Okunma
- 3 Yorum
- 0 Beğeni
RÜŞVET KALKINMANIN MOTORUDUR
Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’nin en ihtişamlı dönemi olan Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşamış bir şairdir Fuzuli.
Kanuni’nin 1534 yılında Osmanlı Devleti sınırlarına kattığı Bağdat’ta vakıfları yönetmekle görevli bir devlet dairesinde Fuzulî’nin bizzat karşılaştığı durum karşısında, üst düzey yetkililere hitaben;
“Selam verdim, rüşvet değildir diye almadılar.”
cümlesiyle başlayan bir Şikayet mektubu yazmasının bir anlamının bir öneminin olması gerekir.
Fuzulî’nin bu yakınması bugün içinde bulunduğumuz koşullar için de geçerlidir.
Peygamberimizin alana da verene de lânet okuduğu rüşvet toplumsal bünyemizi bir kanser gibi sarmıştır.
Tapu dairelerinde rüşvet ayyuka çıkmış(devlet bakmış ki olmuyor. Herkes resmen nemalansın, sebeplensin diye rüşveti döner sermaye adı altında fona çevirerek resmileştirmiştir.)
Vatandaş rüşvetsiz ihalenin alınamayacağına inanmış,
Şoför ve sürücüler “çorba parası” niyetine hazırladığı haracı/rüşveti ehliyetin arasına yerleştirmişse demek ki bildiği inandığı bir şey var: Bu ülkede ASİYAB-I DEVLETİ rüşvet çarkı çeviriyor.
Baltacı Mehmet Paşanın başına devlet kuşu konup Halep Valiliği görevinden alınarak Sadrazam tayin edilince İstanbul Başmuhasibliği görevine getirdiği yakın dostu Nâbî, “olmasa” redifli şiirinde rüşvet olgusundan yakınır ve Osmanlının Duraklama Dönemi’ndeki toplumsal çürümüşlüğe parmak basar:
“Virmezdi kimse kimseye nan minnet olmasa
Bir maslahat görülmez idi rüşvet olmasa”
Çetin Altan’a bakacak olursak “rüşvet kalkınmanın motorudur” bir yerde iş/güç ve ihale yoksa orada kalkınmada yoktur.
Siz ne düşünürsünüz bilemem ama; Çetin Abimize göre gülü seven dikenine katlanır.
Şu yazgıya şu kötü kadere ve çelişkiye bakar mısınız
Sen tut, adında ADALET ve KALKINMA olan bir partiyi millet olarak iktidara getir. Kalkınma gerçekleşsin diye beklerken, Adalet yaygınlaşsın diye ümit ederken, yolsuzluk, usulsüzlük ve rüşvet yaygınlaşsın.
Sorarım sizlere Osmanlıdan Cumhuriyete ne değişti. Son sözü Neyzen Tevfik söyler:
Türkü yine o türkü, sazlarda tel değişti,
Yumruk yine o yumruk, bir varsa el değişti!
N’olacak bu memleketin hali?!..
----------------
nan: ekmek
asiyab-ı devlet: Devlet idaresi, devletin dönen çarkı