Merdivenler
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Merdivenleri hep şiirde yazacak değilim ya, bir de öyküye aktarayım, bendeki merdiven
öyküsünü. Az öce dışardaydım. Fatura yatırmaya gitmiştim dönüşte gazete aldım. Diğer
para yatırma işlemini cuma gününe bıraktım. Hava çok sıcaktı. Bu yüzden bir an önce
eve dönmek istedim.
Nedense merdivenlerden çıkarken çoğu zaman olduğu gibi yine anneannemi düşündüm şu
an burnumun direği sızlıyor buraya yazarken, gözlerim yaşarıyor. Canım anneannem seni
ne çok severmişim ölümünden sonra bunu daha çok hissettim. Anneannemle ilgili anımı öykünün sonuna saklayayım..
Konu merdivenler olduğuna göre önce çocukluğumun ilk dönemindeki merdivenleri yazayım
O zamanlar evimiz kerpiçten yapılmış, altında inekler için damı ve samanlığı olan iki katlı
yıkıldı yıkılacak bir evdi. Annem yürürken ev sallanırdı deprem oluyormuş gibi. Bu evde on
yıl yaşadım. Babam bu evin giriş bölümündeki avlu dam ve tuvaletin olduğu yere yeni
betonarme evimizi yaptırdı. Eski evimizin kocaman tahta kapısından avluya gübre saman
hayvan kokusu arasında, altı yedi basamaklı tahta merdivenlerinden eve girişteki tahta
balkona çıkardık. Buradan da tekrar dört-beş basamaklı merdivenle yukarıya evin kaş dediğimiz toprak yere çıkardık. Burası da iki bölümdü.Önce avlunun üstü olan alçak dama
çıkılır sonra da abanarak oturduğumuz iki oda ve mutfak diye ayrılan evin üstüne
çıkardık. Çocuklukta bu bizi son derce mutlu ederdi.Burdan diğer toprak evlerin damlarını
ve çarşıya uzanan iki yolu da görürdük. İstersek önümüzdeki Halime teyzenin evinin de
damına çıkabilirdik.
O zamanlarda en çok hoşuma giden annemin inek sağışıydı. Evin damına çıktığımız
merdivenin ilk hemen basamağının önünde küçük bir pencere vardı. Bu pencereden
ahırın içi görünürdü. Kardeşimle bu pencereye uzanarak annem ve babamın inek sağışını
seyrederdik. Babam ayakta durur annem ineğin altına sürdüğü helkeye ineğin sütünü
sağardı.İnek arada bir ayağını kaldırınca annem ineğin bacağına vururdu,kımımıldama der gibi.
Babam bizim onları her seyrettiğimizde şu türküyü söylerdi. Başka yerde duymadım.
Babam bu türküyü bize özel yapmış olmalı.
Annem inek sağıyor
Saçı yere değiyor
Annemin de iki kızı var
Birbirini dövüyor
Sanıyorum babam kardeşimle itişip kakışmalarımızdan ilham almış.Biz türküyü dinlerken iki
kız kardeş birbirimize bakarak gülüşürdük.
Bu evimizin mutfak bölümünden aşağıya ve dışarıya çıkmak için bir tahta merdiven daha
vardı oradan samanlığa inerdik.Buradar bahçemizden topladığımız elma ve ayvalar olurdu.
burası bize mis gibi kokardı.
Beton evimizin merdivenleri dardı.Bizler iki katlı bu eve bir solukta çıkardık. Bize gelenler her zaman şikâyet ederlerdi. Bu dar merdivenlerden nasıl çıkıyorsunuz diye. Oysa bizim
merdivenleri çıkmak, ekmek yemek kadar kolaydı.
Canım anneannem bize her zaman dua etmiştir.Aklımdan hiç çıkmayan duası ise:İnşaallah
güzel merdivenli evlere gelin gidersiniz, şıkır şıkır terliklerle anneannem geldi diye beni koşarak karşılarsınız derdi.Canım anneannem bunu göremedi.Benim yine aynı eski evimiz
gibi bir eve gelin gittiğimi gördü.Kardeşim ise kaynanasının yanına gelin inmişti. Onu orda
çok kişilere hizmet ederken görmüş ve orada üzüntüden hastalanmış.Banada bir kez yatılı
geldi. O zaman iki katlı ahşap evin alt katına taşınmıştık. Çünkü üst katta su yoktu. İki
çocuğum olmuştu. Suya ihtiyacım daha çoktu. Anneannem bendeki misafirliğini gülerek anlatırdı:
-Kadun, oraya koşturdu buraya koşturdu derken sofrayı hazırladı.
Anneannem Beypazar’lıydı. Kadına kadun diyerek konuşurdu.
Benim çocuklar da olduğu için hızlı hareket ederek yemek hazırlayıp getirmem onun çok
hoşuna gitmişti.Bir de ilk çocuğum kızımı doğurduğumda gelmişti. O zaman, kızınla birlikte
büyürsünüz demişti.
Anneannem öleli yıllar oldu. Şimdi onun dediği gibi merdivenlerden çıkmak içime sinmiyor. O da görmeliydi..
Belki onunla öteki dünyada birlikte olacağız. Bir kaç yıl önceydi bir rüya gördüm. Bir kaç
tahta merdivenle çıkılan bir yerdeyiz. Küçücük bir odacık. Yer de tahtadan yapılmış.
karşılıklı iki küçük penceresi var. Pencerelerde tadını bilmediğimiz meyveler. Pencereden bakınca kavak gibi uzun ağaçların pencerelere eğilip adeta meyvelerini size sunduğunu
görüyorsunuz.Tahta merdivenleri görünce buranın mezar olduğunu anlıyor ve korku içinde
uyanıyorum.
O zaman bu rüyayı neden gördüğümü düşündüm. Buraya da yazmıştım. Türkân diye komşu
kadın vardı. Evine gidip gelmedik ama sokakta, kapı önünde konuşurduk. Bu kadın yoksuldu. Komşular hakkında iyi konuşmuyor, eve erkek aldığını, böyle para kazandığını
söylüyor onu aşağılıyorlardı. Annem o gün bahçeden topladığı fasulyelerden komşulara da
götür dedi. Ben de anne biraz da fasulyelerden Türkân’a verelim dedim. Yazık çok fakir
diyerek annemi Türkân’ acındırdım. Annem beni kırmadı. Çok haklısın onu unutuyoruz
al birazda ona da götür dedi. Sevinerek Türkân’ın kapısını çaldım. Kerpiç iki katlı bir evin alt katında kiracıydı. Üç basamaklı beton merdiveninden çıkmıştım. Türkân fasulyeye sevindi. Gülerek Allah razı olsun dedi elimden alırken.Bende fasulyeden ona da götürdüğüm için çok mutlu olmuştum.
İşte anneannemli rüyayı o gece gördüm. Demek ki cennetin yolu, ya da oraya çıkılan
merdiven basamakları iyiliklerden geçiyor..
7. 5. 2014 / Nazik Gülünay
Öykümü güne taşıyan seçici kurula çok teşekkür ederim..
YORUMLAR
çok güzel bir hikaye..en güzel hikayeler bence gerçek hikayelerdir..kalem okutuyor, akıcı ve mis gibi..
glenay
gerçekleri yazıyorum,
sevgilerimle..
Nazik hanım çok güzeldi
rabbim gönlüne göre versin
Ağır, ağır çıkacaksın bu merdivenlerden,
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak,
Ve bir zaman bakacaksın semâya ağlayarak...
glenay
çok teşekkürler,
selâmlar..
hep şiirlerimi takip ettiğinizden aşinaydım isminize güzel bir yazı ile karşılaştım baktımki sizin kaleminizden düşmüş, çok güzeldi okurken evin beynimde canlandı, umarım bigün Allah'ın göğüne çekersin merdivenleri. teşekkürler paylaşım çok güzel
fırat bayram
glenay
Gerçeğe yürüyen yol da O'rası zaten.
Hedef O..
Sizi burda görmek çok güzel,
çok teşekkürler,
selâmlar..
şiirinden sonra sıcacık öyküsünü okumak ne güzel...
ananeniz için Allah rahmet eylesin...
yürüdüğünüz her merdiven sizi hep güzelliklere götürsün....
sonsuz saygı ve selamlarımla....
glenay
çok teşekkür ederim,
selâm ve sevgilerimle..
glenay
çok teşekkür ederim.
Rüyama göre sanıyorum anneannemle birlikte olacağız,inşaallah..
selâmlar..
Senin arkadaşın olduğum için kendimi şanslı hissettim. Arkadaşım, kardeşim. Çok naziksin adın gibi. Çok da güzel bir yazıydı ayrıca.
glenay
Bende senin gibi bir dost ve arkadaşım olduğu için mutluyum.
İyi günler,
selâmlar..
glenay
Anneannem de senin gibi güleryüzlüydü.
Kadun derdi ama çok kibar konuşurdu.
Biz Angara'lılar çok kabayız:)
Sen, ne güzel İstanbul'lusun:)
Çok teşekkürler Kadunn:)
severek canum:)
Vertigo
hah hahh...
severek : ) canumm...
sen gördüğüm en nazik kişisin - naziklerin naziğisin...
yüreğine sağlık elbette iyilikten geçiyor cennetin yolu çıkılan merdivenler çok anlamlı idi
glenay
bir gülümsemeyle olsun,
iyiliği esirgemeyeceksin..
Çok teşekkürer Bekir bey,
iyi geceler..
Nazik arkadaşım yazıyı okuyunca bir anım geldi aklıma...''Hatay'da da helke derler kovaya.Yeni evliydim rahmetli kayınvalidem çamaşır yıkıyor elde o zaman...Bana helkeyi getir dedi...Ne olduğunu bilmiyorum.Bir daha sormaya da utandım.Döndüm döndüm bulamadım dedim.Kayınvalidem ne aradın sen dedi.Adını da unuttum bir an:) Sizin dediğiniz şeyi dedim....Çok gülmüşlerdi bana...Sade yaşamlar ne güzeldi zorluklara rağmen...Yüreğine sağlık arkadaşım sevgilerimle....
glenay
Aynı şehirde başka bir semte gitsen bile bazı şeyler değişebiliyor.
Biz Çubuk merkezdeydik. Karşı mahalleye gelin gittim.
Orası daha köylüydü her bakımdan..
Güzel yorumuna çok teşekkürler.
Öyküyü yazıp çıkmıştım.Düzelteceğim derken tamamen bozmuşum yazıyı:)
sevgimle,
iyi geceler..
benim anneannem olmadı
anacığım bile bilmezdi
çocuklar geniş ailelerde büyümeli derim..
amcam da yok..
teyze hala üvey
babaannemi de abim kapmıştı..
size geniş merdivenler dilenmiş
bize okuyup memur olmak
sabah saat dokuzda daireye gelmek
memur olduk ama
genlerimde bu kendi kendine hapis olmak yoktu
dışarıyı da beceremedik
şehirle de baş edemedik vesselam
genlerinde taşımayan
hırsız olamıyor anladım
ata terbiyesi almış kişi
kişiliksizlerle
onuru kaale almayanlarla baş edemiyor
elhasıl
ömür şekirde köylü
köyde şehirli olmakla
kalakalmakla geçtiii gitti..
şükür..
şimdi cenneti tahayyül edemedim
birileri gibi dindar değilim
başkaları gibi dini araç olarak görmedim
dünyası cehennem olanın ahrette cenneti olamaz sanırım..
O'nlar ki Cenneti dünyada yaşarlar
Cennet mekan olsunlar
glenay
Ne kadar şanslı olduğumu düşündüm.
Annemin babaannesini gördüm.
Beni beş yaşımdayken Beypazarına götürdüler.
İki kumaydılar. Birine babaanne, diğerine kadın anne derdik.
Kadın annenin adı kadındı.Diğer gerçek babaannemin yani
annemin babaannesinin adı Havva'ydı.
Bana evin içine salıncak kurup salladılar.
Gerçek babaannem ölmüştü.Diğer hala teyze amca hepsi vardı çok şükür.
Belki sizinde arkadaşlarınız vardır. Bu durum akraba açığını kapatır:)
Uzattım,
Bu şiirsel güzel yoruma
çok teşekkür ederim,
selâmlar..
Gerçekten çok güzel bir hikaye.
Nasıl da gönülden, nasıl da samimi anlatılmış.
Mahzun tebessümlerle tamamladım.
Taktir cümleleri mırıldandım yazarına.
Hem büyüklerini küçücük bir bahane ile anmasına,
hem de küçücük şeylerle bile mutlu olunabileceğinin örneklerini sunması nedeni ile.
Yazı okuyunca,
arkama yaslandım ve düşündüm.
Bizlerin de böyle evleri, böyle anneanneleri vardı.
Biz onlar hakkında bir şeyler yazmıyoruz.
O güzel insanları ve onlarla beraber yaşadığımız güzel günleri unuttuk mu ne?
Çok güzel bir yazıydı kadun.
glenay
Anneannemi hep yazmak istiyordum.
Bugün yorgunluğuma aldırmadan,
üşenme yaz dedim kendime:)
Anneannem öyle güzel kadun derdi ki,
canım benim.
Selâmlarımla..
Evin betimi Karadeniz dedim önce,
sonra bakraca helke dediğinde anlatıcı, yok, Akdeniz dedim :)
Evin kaşı, bahçenin betimleri yok, Toroslara yakın bi yer olmalı dedim, sonra.
Merdiven ve kadın....
O betimler genelgeçer.... benim ninem, benim ömrüm, hayat felsefem... ne kadar benziyorlar, demeden edemedim.
Sözün özü, sıcacık bir sohbet dinlemiş gibiyim, düne dair. Düne dair ama yarına çıkar gibi,
Sahi, neredeydi köyünüz?
Bir solukta okuyup, atladım mı yoksa o basamağı ben.
Tebrik, teşekkür ve selamlarımla yazara.
glenay
İnsanlarımız Karadeniz,İç Anadolu farketmiyor,
her yörede aynı. Özellikle köylüysek.
Çok teşekkürler,
sevgilerimle..