- 911 Okunma
- 0 Yorum
- 1 Beğeni
OKULLAR AÇILIRKEN
Okuduğunuz yazı Günün Yazısı olarak seçilmiştir.
Tatil bitti, okullar açılıyor. Yine nutuklar atacağız, methiyeler dizeceğiz, biz bize, ya da birilerine bir şeyler anlatıp duracağız. Her zaman eğitim sistemini gündeme getirerek yazılar yazacak, söylemlerde bulunacağız. Ama yıllardır sesleri duyan kulaklar ne yazık ki sağırlaşmış, gözler gerçeklere karşı kapanmıştır bir kere...
Bu gün toplumsal sıkıntılar var. Problemlerin halli önce tespit etmek ve çözüm yolları göstermekten geçer. Toplumun varlığında sağlam bir gelişme ancak, gençliğin her türlü problemleri çözüldüğü zaman gerçekleşir. Acaba toplumdaki büyükler gençlere karşı vazifelerini yapıyor mu? Aile çocuğuna karşı vazifelerini yerine getiriyor mu? Öğretmen ve okul fonksiyonu istendiği ölçüde icra ediyor mu? Gencin içinde yaşadığı çevre, onun maddi ve manevi yönden yetişmesine uygun mu? Devlet, gençlerine ne kadar sahip çıkıyor? Gençliği yetiştirmede benimsenen ölçüler ve eğitim düsturları, onların yetişebilmesi için hangi seviyede? Bütün bu sorular, bir ülkenin bugününü ve yarınını tayinde en önemli sorulardır.
Eğitim-öğretimin olmazsa olmazı, ana unsuru, temel dinamiklerinden biri olan öğretmenden ve problemlerinden bahsetmeyeceğiz. Öğretmenlik mesleğinin kutsallığı üzerinde de durmayacağız. Teknoloji ne kadar gelişmiş olursa olsun, öğretmenin yerini tutacak bir eğitim teknolojisi ürünü ya da çağın gelişmiş icadı olmayacağından söz etmeyeceğiz. Eğitimin tüm unsurlarıyla başlı başına bir sistem olduğunu ortaya koyacağız.
Ülkemizdeki eğitim-öğretim; “ ilmi, milli, ahlaki, insani, Türk Milletinin inanç ve iman esaslarına, Türk Milleti’nin şanlı tarihine yakışır ve uygun mudur değil midir?” Bunu sorgulamamız gerekir. Toplumda ve gençlerde görülen sıkıntıları neyle aşacağız? Kötü alışkanlıklar ve şiddet gençlerde giderek artıyorsa siz bunu neyle önleyeceksiniz? Bir Japon modelinden, İsveç modelinden mi esinleneceksiniz, köklü bir geçmişinizden mi?
"Eğitimdir ki, bir milleti hür, bağımsız, şanlı, yüksek bir sosyal toplum halinde yaşatır veya bir milleti kölelik ve yoksulluğa terk eder." (Atatürk)
Eğitim toplumların geleceği için önemlidir. Kötülükler, kötü toplumlar, devletleri idare edenlerde görülen eksiklikler insanın iyi yetiştirilmeyişidir. Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğimiz en iyi vasıta eğitimdir. Ancak; yerli, ilmi, milli olan eğitim. İlimden, dilden, dinden, millilikten yoksun eğitim gençleri geleceğe hazırlayamaz, öyle bir eğitim de gelecek vaat edemez. Türkiye’deki eğitimin manzarasını bahara, güzele umuda doğru yönlendirmeliyiz.
Okullar disiplinden, ideal vermekten uzak, kuralsız; başıboş davranışların kural haline getirilmesinden başka bir şey veriyor mu vermiyor mu? “Zihinlerin köleleştirilmesi millet düşmanlarının sinsi bir planıdır.” O bakımdan çocuklarımızı sorgulayan, düşündüren, analiz ve sentezleme becerisi kazandırabilen bir eğitim modeli ortaya koymalıyız. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı fiziksel ve ruhsal yönden sağlıklı, geleceğe emin adımlarla, güven içersinde yürüyecek şekilde hazırlamalıyız. Eğitimde aile, çevre ve okul uyum içersinde olup, bilgiler çatışmamalı ki sağlıklı, kişilikli bireyler yetişsin. Söylemlerimizle eylemlerimiz de uyum içersinde olmalıdır.
Eğitimde hayırlı, doğru, faydalı, verimli, aydınlık bir yol bulmalıyız. Cehaletten, peşin hükümden, kinden, düşmanlıktan uzak, sadece hayrı murat ederek aklı, bilimi ve hikmeti öne çıkarmalıyız. Unutmayalım ki, millet olarak beş bin yılı bulan tarihimiz, bin beş yüz yıllık İslam kültürümüz bizlerin ilham kaynağı olacaktır. Bunları dikkate alarak çocuklarımızı çağın gereklerine göre hazırlamalıyız...
Çocuklarımız maddi ve manevi yönden dengeli bireyler olarak yetiştirilmelidir. Gençlere sorumluluk şuuru verilmeli ve onlara örnek olunarak, ideal ruh aşılanmalıdır. Gençlerin, hür ama ilmî, sistematik ve belli değerler çerçevesinde düşünme gücüne, dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı ve çevre şuuru yerleşmiş fertler olmaları sağlanmalıdır.
Amacımız milletimizin yeni aldanışlarına, sömürülmesine fırsat vermemek, eğitimi mihenge vurmak için ölçüler sunmaktır.
Düşmanlarımıza, kötülüklere karşı topyekûn mücadele edebilme kabiliyetini geliştirebilmek, milli ıstırabımızı dindirmek için, milli eğitim modelimizi hayata geçirmeliyiz. “Öğrencileri “iyiye, güzele, doğruya, gerçeğe yöneltmeyen ve iyi alışkanlıklar kazandırmayan eğitim başarılı olamaz.” Artık Milli eğitim, gerçekten milli olmalıdır. Eğitimi, “yap-boz” olmaktan çıkarıp”, “karalama defterine” dönmekten kurtarmalıyız.
Bir ülkenin kalkınmasının eğitimle başladığını hiç bir toplum göz ardı edemez. Bu ülkeyi sevenlerin amacı eğitime, millete hizmet düşüncesi olmalıdır. Kendimizle, kültürümüzle yabancılaşmadan, benliğimizi ve kimliğimizi koruyarak umudun taşıyıcıları olmalıyız. Gelin gençlerimizi yabancı akımlardan ve sömürü kültüründen, Türk düşmanı ve İslam düşmanı merkezlerinden koruyarak yerli kültür savunucuları yapalım. İlmi, milli görüşleri yüceltip, hayata geçirmek için çalışalım. Eğitimi sevgiyle, milli ruhla besleyelim, geleceğe güvenle bakalım…
Yeni eğitim öğretim yılında öğretmen ,öğrenci ve velilerimize sağlıklı, başarılı yıl bir diliyorum
YORUMLAR
Henüz yorum yapılmamış.