Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Tekke" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Tekke ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Tekke" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Tekke ile ilgili "
18
" şiir aşağıdadır.
Köylüler sıkışınca tekkeye gider. Hükümdarlar sıkışınca tekke kişisine gider. Gel zaman git zaman... İnsanlar bankaya gider. Başbakanlar dünya bankası kişilerine gider.
"dokunmayın" diyorsunuz... Ya biz dokunmayız zaten de, ahirette Allah bunlara ve bu tipleri savunanlara iyi dokunacak, onu bilirim. Mehmet Sait Ergören
Devriyyeler işledikleri konulara göre ikiye ayrılırlar: Bunlardan kavs-i nüzûl'ü anlatanlara "Arşiyye", kavs-i urûc'u anlatanlara ise "Ferşiyye" denir. Arşiyyelerde mutlak varlıktan ayrılıp dünyaya (âlem-i süflî) gelinceye kadar geçen macera, Ferşiyyelerde ise, dünyadan tekrar yüce âleme doğru yapılan seyahat anlatılır.
Devriyeler; koşma, destan, nefes, ilahi biçiminde yazılabilir. Türk şairleri içinde en güzel devriyyeler; Şîrî, Niyazî-i Mısrî, Sun'ullah Gaybî, Abdülahad Nûrî ve Üsküdarlı Haşim Baba gibi yaşadığımız çağın Bektaşîlerinin teşkil ettiği bir grup şair tarafından yazılmıştır.
Devriyyeler işledikleri konulara göre ikiye ayrılırlar: Bunlardan kavs-i nüzûl'ü anlatanlara "Arşiyye", kavs-i urûc'u anlatanlara ise "Ferşiyye" denir. Arşiyyelerde mutlak varlıktan ayrılıp dünyaya (âlem-i süflî) gelinceye kadar geçen macera, Ferşiyyelerde ise, dünyadan tekrar yüce âleme doğru yapılan seyahat anlatılır.
Devriyeler; koşma, destan, nefes, ilahi biçiminde yazılabilir. Türk şairleri içinde en güzel devriyyeler; Şîrî, Niyazî-i Mısrî, Sun'ullah Gaybî, Abdülahad Nûrî ve Üsküdarlı Haşim Baba gibi yaşadığımız çağın Bektaşîlerinin teşkil ettiği bir grup şair tarafından yazılmıştır.
İnançlardan alaylı bir dille söz eder gibi yazılan şiirlerdir. Şathiyeler, tasavvuf akımına mensup şairlerce söylenmiş ya da yazılmış, tasavvufi inançları anlatan, anlaşılması yorumlanmasına bağlı olan şiirlerdir. Şathiyelerin tasavvufi konuları işleyenleri “şathiyat-ı sûfiyâne” adını alır. Görünüşte saçma sanılan bu sözlerin, yorumlandığında tasavvufla ilgili türlü kavramlara değindiği anlaşılır. Bu tür şiirlere genellikle Bektaşi şairlerinde rastlanır.
Bu dalda, kazak abdal,Kaygusuz abdal, Azmi,Yunus Emre gibi bir çok Usta şaiir ve ozanın eserlerini görmek mümkündür. Genel olarak manasını bulmak yani şairin ne istediğini anlamak çok önemlidir. Yazılış şekli Aşık Edebiyatındaki Koşma türlerine benzer. Farkları anlam ve anlatımındadır.
Soluk alıp verme olarak bilinen NEFES, Edebi anlamda ise genel olarak Alevi-Bektaşî dergâhların da, Cem evlerinde düzenledikleri semah programları aralarında saz eşliğinde ve genellikle bir makam ile okunan nükteli, zarif, yer yer laubali ifadeler de ihtiva eden manzumelere Nefes deniliyor.
Şekil bakımından halk edebiyatı nazım türlerinden koşma gibi dörtlüklerden meydana gelen nefesler, çoğunlukla ve hece vezni ile yazılır. Nefesler, ele aldıkları konulara göre âşıkâne, kalenderâne, felsefî veya didaktik mahiyette hicviyye, methiye ve mersiye tarzında, "insan-ı kâmil", "On iki imam" hakkında yazılmış da olabilir.
Tekke, (Arapça: تكيه, tekye) Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıkları yer, dergâh gibi yapılardır. Devlet-i Âliye-yi Osmâniyye döneminde tekke anlamında dergâh, âsitane sözcükleri kullanılmıştır. Bazı tarikatlarda hankâh ve âsitane yalnızca merkez tekkeye denir.