sedasız çiçekler
bulutlar çekilince şehre yağacak hüzün
kibirle dolan kalbin taşıyacak bu gece vefasızlık bağında filizlenecek yüzün anılar yüreğini kaşıyacak bu gece tutuşur anızları sararıp solan güzün bulutlar çekilince şehre yağacak hüzün o hüzün ki yağarken üstüm başım tarumar an’ın kadranı kopuk, anılarım gölgeli şu yalancı dünyada tez vakitte ölmek kâr nasıl olsa tutmazsın ecele giden eli hüzün yağmuru gibi, aşkın ömrüme zarar o hüzün ki yağarken üstüm başım tarumar ve üryan düşlerinin kırılır kanatları yüzler yabancılaşır yersiz yurtsuz kalırsın kulağından eksilmez ölümün sonatları bir ömür pişmanlığı kollarına alırsın dört bir yana koşarken mahşerin al atları ve üryan düşlerinin kırılır kanatları öfken arşa çıkacak solacak betin benzin intihara meyilli düşleri kuracaksın rüyaların kaçacak tutuşacak ak genzin suretinden utanıp aynayı kıracaksın ne ilmek çare olur ne de bir varil benzin öfken arşa çıkacak solacak betin benzin dar gelirli umudun asgari gülüşleri yetmeyecek ömrüme ölürken azar azar ihanetin saracak kefenlenmiş düşleri örtecek yüreğimi kazdığın soğuk mezar kimseler bilmeyecek yaşarken ölüşleri dar gelirli umudun asgari gülüşleri ben geberip gittim ya sen fazla mı yaşarsın varlığımda hârlandın yokluğumda üşürsün bu kırılmış hissini çok kolay mı aşarsın attığın kör kuyuya tanrı seni düşürsün yalnızlığın koynunda içip içip taşarsın ben geberip gittim ya sen fazla mı yaşarsın keder ertesi çıkan bir hüzün kuşağıyım yedinci rengim kayıp güzelliğim lanetli bazen de ters örülmüş kaderimin ağıyım acılarım dik başlı efkarım metanetli ben yağmura kementli güneşin yasağıyım keder ertesi çıkan bir hüzün kuşağıyım ve ses SEDA kesilir kangren bir türkü kanar sırtına aşkı YÜKLER gonderirler kabire BARIŞ kokmaz ÇİÇEKler sevdanın ruhu yanar karıncalar etini kemirirler ha bire gayya çukurundasın bedenin kızarmış nar ve ses SEDA kesilir kangren bir türkükanar Barış Çiçek & Seda Yükler |
Eyvallah