ZiyanŞiirin hikayesini görmek için tıklayın balistik bir incelemenin ön raporu.
bu mektup eline geçince üzülme sadece yanına biraz geceden kalma morarmış kulak memelerimi, zakuma göz koyan bir miktar deniz tuzu, gramofunda enfeksiyon kapan dede efendi’nin yorgun düşen sesini, teninden akan teri nihilist desenli bir vazoya koy ve üzerine bir kaç yetim kalan çocuğu serpiştirerek yanına al. sonra terkettiğin masumiyetine bir telgraf çekerek, stop ilavesinin yanına itinayle bir not düşür: seni sevmeyi Mar diliyle öğrenemedim... Diljin Kovexi
ey
ay yüzlü zifir gözlü geceden damlıyor katre katre hüzün desem ki geceden usul usul süzül içim şarap bakışın huzur ç’akıl taşlarıyla vurdular göğsümde çırpınan güvercini şimdi bir yanım talan bundan sonra gelmese de olur bahar ah ziyan hep ziyan ellerinin ellerimde olmadığı her an kibrine kibrit suyu can yüreğimde tatlı bir heyecan aşk bu sevgi bu fazlası ölüm eksiği yalan
|
öncelikle diljin kovexi. o kadar sevindim ki dizelerini gördüğümde...
uzun zamandır okuyamadıklarımdan...
ve şiir, ç'akıl taşlarıyla vurulan çırpınışlar
fazlası ve eksiği olmadan, anlamların akması, bir noktadan yakalayıp taşması
çok güzeldi, tebriklerimle