MevsimlerAç kaldım, kıt kanaat geçiniyorum ardında bıraktığın sevginle. Sevdalı olmak güzel şeyde, kanlı bıçaklıyım sürekli sen yokken nefsimle. Mevsimler kurak, ılık, soğuk, sıcak fark etmiyor. Bekletmiyor kalp gelen gideni, akıl kalbi zapt etmiyor. Yetmiyor, uykuda doğan güneş dünyaya. Dayanmaz ki gönül, mahşer yaksa yalvarmazsın sevdanın yaktığı gibi Mevlaya. Meydanlar boş; nahoş bir tavırla salın koş, ama tökezleme! Durduğun yer, sevdaya doyduğun yerdir. Koştuğun yerlere döndüğünde emekleme. Eteklerin sürüklensin toz tene, ele bulaşır. Kaç metredir ipek teninin kumaşı? Kum aş’ı, yaş bakışı mundar eder. Kalp atışı durduğunda can bedeni, ruh seveni teslim eder. Keyfe keder yaşıyoruz yarınları belirsiz dünyayı. Dün, ayrı yalanlara inanmıştık bu gün birlikte edelim aynı duayı. Doğayı kirletmez sevda. Meblası önemli değil, günahsa günah! Gün doğmadan sevişmek mübah. Malın mülkün dünyaya kalır, sandığın dolu olsa külah. Yıllarca sevaba girmene lüzum yok, sen yeter ki götürme öldüğünde yanında bir ah. Bin ahım bende kalsın, kırılsın gün doğmadan kirpiklerim. Ben sabrı gönlüme de, ömrüme de kilitlerim. İliklerim çekilse kemikten; sen bir sevdaya yelten, Ben başkasının açtığı düğmeni de iliklerim... 11.07.13 22.32 Burhan Karaca |