Artvin'im
Ozanlar dertleşir bayram gününde
Kırk yıllık sazıma el süremedim. Türküler yakılır hasret üstüne, Gurbet bilmeyeni yoktur Artvin’in. Çoruh şakırdar mı, yoksa ağlar mı? Fon çeker yapraklar, ezgiler gamlı. Ferhat’ın gezdiği dağlar dumanlı Yitip dönmeyeni çoktur Artvin’in. Esaretten geçmiş, vaynaları* var Çift jandarma, Hemşin ata barı var. Altın saçlı mareşalden yadigar Sene baştan başa, hoştur Artvin’im. Haftada yedi gün,dört mevsim yaşar Harfanalı* düğün, yaylada bahar. Göğün sinesinde karlı doruklar Döşünde yaz, başı kıştır Artvin’in. Tedarik vaktidir, güzler yerilmez Yoksulluğu bilir, yolsuzluk bilmez. Gardı tefekkürdür, gayba yenilmez Kehanete karnı toktur Artvin’in. Kalemin ucunda kaderi, bahtı Cahil ile kesmiş, sohbeti ahtı. İkrar bekler iken müşkül bıraktı, Nazlı güzelleri çoktur Artvin´in. Halaylar kaynaşır, harman yerinde Ceylanlar oynaşır kale dibinde Tarihten ibret al , her köşesinde Değişmez üslubu, fendir Artvin’in. Yollar kıvrım kıvrım, havası serin Hünerli ak eller, berktir cevherin. Hele Kafkasör’de bir mola verin Bilirim kurumaz terin Artvin’li. Ömer ÇELİK vayna: Halkın topluca sürgün edilmesi, savaş nedeniyle göçü. harfana: Yemekli eğlence. |