2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1215
Okunma
Bir çocuk oynardı, üstü başı toz sokakta,
Eller kınalı, boynunda altın takılar,
Dedim, nedir kızım bu takılar,
Dedi, evlendiriyorlar amca bu aralıkta.
Boynunu büktü, ve yana çevirdi,
Utandı belki o çocuk, arkadaşlarından,
Ve bir kız arkadaşı, koştu geldi,
Amca dedi, bu arkadaş bir yaşlıya verildi.
Kız, bir kez daha utandı sapsarı kesti yüzü,
Kaçmak istedi o, belki utandığından,
Bel ki de, konuşan arkadaşlarından,
Yüzünde, buruk masum bir ifade vardı.
Dedim, kızım yaşın kaçtır senin,
Dedi, amca bilmem ama sanırım on üç,
Dedim, yok mu aynı yaşta bir isteyenin,
Dedi, var amca ama işte o çok güç.
Biri var dedi, sevdiğim aynı yaşta,
Ama fakir o, koyun güder dağda taşta,
Babası, teröre kurban gitmiş savaşta,
Ona da beni, fakir diye vermediler.
Düşündüm, töre vardı bir kurbandı onlar,
Çaresiz onlar, kararlara uyacaklar,
Sevdiğine kaçsa, hemen onları vuracaklar,
Çare yok, o kız varacaktı o yaşlıya.
Kızın iri mavi gözleri,dolu dolu oldu,
Baktım biraz daha deşelesem, ağlayacak,
Vaz geçtim korktum soru sormaya,
Ve dedim ki…...
Tam uzaklaşacağım anda !!!,
Bak nerdeyse, akşam olacak,
Şu göz yaşlarını sil, görmesinler,
Ve sevdiğin, istese sakın kaçma !!!,
Kaçarsan, vururlar seni o anda,
en iyisi, sabret bekle,
belki, insafa gelir,
yine toplanırlar, o büyüklerin,
bir töre kararı daha, alınır hakkında,
derler, o biraz daha büyüsün,
bakarız, çaresine sonra.
Ve, o geniş kanatlı kuşlar, gölge yapar sana,