Kün’camdan bulutların altına yatıyorum yağmur yağarsa ölebilirim! ’ bu kaçıncı sapak aşktan bu kaçıncı firak gözlerinin yosun kentinden gittin! ardına takarak sarhoş kuşlarımı nicedir solgun bakıyor gözlerim yarına yokluğun tuz basıyor yarama ellerimde ufalanıyor düne ait ne varsa sardıkça uykularımı bölünmüşlük ağlayış arifesi oluyor ömrüm kanserli saçların dökülüyor avuçlarıma dudağım içki kadehleriyle sarmaş dolaş tat vermiyor içtiğim cigara da öylesine derbeder öylesine berduşum işte anla kanıksadığım şehla gözlerin miydi yoksa ardım yok berim bir dolu hiçlik orkestrası umudumun yol güzergahı dikenli kara bir çarşaf gibi sarıyor üstümü hüzün dudak uçkuruma ölümü düğüm eyledim kangren yolların sarışınlığında daha kaç kez vurulacak ahraz kuşlarım d i l i m k ü f r ü g i y i n e l i aklım kendine göçebe yeşil ağlayışlarımda yer- gök lahit sessizliği kulağımda ölümün ketum çığlığı yorgun tutunuyor ellerim çarmıha kan sızlıyor gözlerimin Kudüs sokaklarından ağlama ıraksadığım yollarda ıtır kokusu s a ğ a n a k a ğ a n a kırılacak üzerime ağlama incinen omur kırılan haysiyet riya taburunda gülücük çirkefliği insanoğlu bedenim geçmişe ölü gözlerimse müebbet hüzün yumağı yarına kün’den kin’e muamma araf yutkunluğu ’ağlama balya balya üzerime yıktığın aşk enkazından beni bırak bizi taşı aşkın leyl saçlarına gördün mü ruhum çürüdü söğüt gölgesinde ağlamaktan Barış Çiçek * umay umay |
İşte güze bir şiir, çok beğendim...
Gönülden kutlarım...
..............................................Saygı ve Selamlar...