Epsemyıllardır avuçlarımda biriken tortu köhne yolların toz bulutundan değil olsa olsa d’inmeyen sancısındandır aşkın güvertesi su almış hayal yüklü gemilerimin bütün güzergahları sana doğruysa hala epsem ol aşka dinle içimin sesini nasılsa kuş seslerinden yaptığım ve bozkırın derinliklerine usul usul süzülen o türküyü hiç bilmeyeceksin ! tükenir ömür bile ve yalnızlık dudağıma yapışan bir fahişeyse parmaklarımdan dökülen mürekkep müphem bir iç çekişe kan sızdırır mevsim güz ise kırılır gecenin eklemleri gümüş yağmurlar yağarken sabah ezanına yabancı bir mevsimden dökülen saklısında yakamoz halkaları oluşturan kollarımın asılı olduğu çarmıh parıldar -ki saçının teliyle dikmiştim yaramı - kendime sığamıyorum sevgilim göz bebeklerinde mezar kazı öldürdüğüne Barış Çiçek |
Sevda ve his sunan şiirin, gönülleri okşayarak sevdaca akışı.
Kutlarım.
………………………………. Saygı ve Selamlar…