Semrasen neler yaşayacağını bilmeden sevdin aşk sevda denilince akla ilk senin adın gelirdi sana yakışırdı samanlık türküleri çocuk gözlerimiz takipteydi sizi sen önde havalı, çalımlı arkada nasıl sevdiğini hiç anlayamadığımız sevgilin yürürdü Mariliyn gibi saçlarını savururdun yazmıştım yine seni yazdığım şiirimde mavi, masum ve seksi görmezdin bile bizi salınarak geçerdin kimseye geçit vermediğimiz elli adımlık sokaktan sarı saçlarını geriye atıp çapkın çapkın bakardın bir telâşın varmış gibi bazen bazen usul ve sakin üstünde babanın gölgesi hüznün yansırdı yüzüne bilinmezliğinde geleceğin erkekler en çok neyi severse yalnız onu sevdi önce sevgilin sonra kocan olan adam sen hep verdin Semra öyle öğretilmiştin annendendi derslerin babaannenden, teyzenden konu komşudan erkek alan kadın veren çok dayandın sabrettin fakirlik girinceye kadar bacadan aşk çoktan uçup gitmişti kaldın torun torbayla adamı başından savdın Semra’nın kocasıydım diye öğündü garip son gördüğüm markette patronken bir işçi olmuştu yapımcıyken taşıyıcı elinden tutup torun gezdiriyorsun samimi değildik seninle aynı mahallenin kızıyken hayatta hiç gülümsememiş gibi hafifçe bükülür dudağın 20. 7. 2013 Nazik Gülünay |
Müjgan, Münevver, Semara iyi gidiyor .
Fadime`yi, Dündü`yü vs. Unutma biraz köylere doğru açıli ver :-)
Selamlar gönderdim