SEBLA
SEBLA
Sahranın kumları anlatsın, gözlerinin hikayesini Sebla, gönül surlarından , hece hece selam verdiğin uzaklara Aşıksın,anladı gökkubbe, dalmışsın ahdü zamanda Elin oğlu ayak izlerini kaybetmiş, seyrüseferde ,sen biçare Dik tut başını,arkasından sakın ağlama, gelecek nasıl olsa Kuzu postuna bürünen yalnızlığın, meydanlarda cirit atıyor belli Yedi düvel hislerine diz çöktürmüş , nedir bu yenilgi ? Ah be Sebla, Sen ki Sahranın kirpiği uzun güzeli, nedir bu aşkın kastı, nedir bu darbeler yüreginde, nedir bu özlem...? Kilitle masum incilerini, yanılıp şaşaıp bir daha ağlama giderken sevdiğin , Yandı için biliyor ay ve güneş çile bunun adı , göğsünde sanki koca bir ateş, Koynunda büyüttüğün, öpüşler terk etmişken seni, bir fiske fırtınada ruhun devrilmesin, yakışmaz sana..!!!! Gelecek, uzaklardan yağızın, Gelecek, inan buna Gelecek ,kar,boran inmeden eteklerine Güllerin yeniden açacak, Yeniden ,bülbüller konacak Haydi,haydi Sebla Savur inancının saçlarını, burçların tepesinden Üzüntülere inat devrim yap, bakışlarınla, Haydi silkelen...!!! Tamam,tamam Sebla,biliyoruz Aşk,kolay değil,anlatmak zordur,bu üç kelimeyi Sıgdıramaz kimse sayfalara,tükenir kalemler , terk-i dudaklarından çıkan cümleleri..... ŞAİR ARZU GÜNAL /23.10.2014 |