Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Ödül" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Ödül ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Ödül" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Ödül ile ilgili "
155
" şiir aşağıdadır.
türlü cinsten mallarından gayri düzenli gelirleri yoktu. Sosyal güvence, emeklilik nedir bilmezlerdi. Fukaradan hallice yaşarlardı. Hemen hemen tüm zenginlerin evleri İki katlı selamlık da otururlar, duvar konsolü üzerine iliştirilmiş ahşap radyodan ajans dinler, köstekli saat kullanır, pompalı gaz ocağında pişirilmiş yemekleri yer, hışırtılı löküz lambası aydınlığında aydınlanırlardı. Fukaradan ayrıcalıkları bunlardı. Zenginlerin isimlerinin sonuna bey, fukaraların ismlerinin başına sülale lakabı konulur öyle anılırlardı. Zengin beyler fakir fukaraya efendi diye hitap ederdi. Ekseriya hicaza giden, misafirlerini minder ve yastıgı halı kaplı sedirde oturtan, nurlandıklarını şiddirip, löküz lambası aydınlığında aydınlanan, hurma ikramında bulunan, uğurlarken seccade hediye edenlerdi. Fukara sınıfındakiler yer minderinde oturan, yer yatağında yatan, tandırda pişen yemeği, yer sofrasında yiyenlerdi. Tezek közlü mangal da ısınan petrol lambasının loş ışığında ŞİNANAY mutluluğu yaşayanlardı. O günleri yaşamış, savaşı, yokluğu, fukaralığın mücadeleci bu yaşlı kuşağın kalanları, milenyum çağında hiç hatırlanıp onore edilmediler. Oysa edilmeliydiler. Her on yıl da bir değişen modern çağın çarkında, enflasyon canavarıyla boğuşan, zorunlu olarak boğazlarından artırdıklarıyla evlatlarının tahsilini düşünenlerdi. Bu fedakar fukara nesil, kırmızı kadife üzerine ilişik ipek kağıda yazılmış cumhur imzalı devlet brovesiyle onore edilmeselerde hatırlanmalı milli bayramlarda gaziler gibi hatırlanmalıydılar. Zaten otuzlu yıllarda yaşayanlar çoktan terki diyar eyleyip göçtüler. Kırklıların sayısı azaldı, ellililer ise göç hazırlığındalar. Atmışlıların henüz zamanla şindilik sorunları yok. Onlarında hatırlanmıyacağı, kırmızı kadife üzerine iliştirilmiş manevi ödülü alamıyacakları belli ! Nesli tükenmek üzere olan bu cefakar yaşlı kuşakların, hayat hikayemiz dedikleri siyah beyaz geçmişleri, renkli tv.de belgeselleştirilmese de, radyo skeci olarak renklendirilmeliydi. Skecin finalinde "Yaşam Mücadele Ödülü" makyajla yaşlandırılnış genç oyunculara temsili olarak verilirken, hiç olmazsa kalanlar sevindirilmeli diye düşünürüm. mcicek091220
2033 senesi Nobel Edebiyat Ödülü yeni sahibini buldu. Zezezünd... Çartulet... Gırdımal... Vartmana... Zurzuna... Hoşret ve Kirman... Yaylacık köyleri ihtiyar heyetinin müşterek teklifatıyla... Stokholm'de ki Nobel Sekretaryasına yapılmış bildirim... Ki hiç kimse üstlenmemiştir öneri sorumluluğunu... olay ve olgunun ortalıkta yekti yetim kalmasın diye cinlere, perilere yüklenilmeye çaba sarfedildiğini bilhassa belirtmekte kamu yararı varmış. Ardahan'lı bir Loppaz'ın yürek sözü olduğu ihtimal... muhtemelen sahibi olduğu sanılmaktaymış. Ozan yüreği taşıyan ve dev artistik edebiyatın sınırlarını artık aştığı da kesin ya... söz sanatlarını bitirmiştir: "Diskur, belagat, retorik ve tirad!"