NURHAYAT / Özgünsel
bilmeliydin
beklendiğini hiç bir mazeret ikna etmedi o günkü güne nalet ler çektiğimi meydan okudum yollara meydan okudum salkım bulut gelecek ki belana halbu ki...! pınar gözeneyinden bile berrak öz değerlerinden bile kutsaldın gülüm ! şahla şaşı gözlerim bir fişek tekin hiç kimseyi görmüyordu o ! günü ayın beşi, pazarın ertesi kala kaldın yüklemlerimde bir ömür boyu özledim yâ ! misk-i amber kokunu kipriğim de sis ! gözüm de damla aklımda kalan sadece senden yana sen olan kaç-defa resmini duvarlara çizdim kaç...? kaç defa adını kavak ağaçlarına kazıdım yaş başımdan utanmadan gün oldu adına şiir/ler yazdım.... besdeler besdeledim.! gün oldu ! deli küfürler savurdum nedensiz nedenlerine oysa ! yakamda taşıdığım zifin gülüydün gülüm bıktım artık korkuluk yüzler görmekten bıktım artık ekşimiş ekşi suratlardan gülüşlerinin resmi olmalı Nurhayat nerdesin ? nerelerdesin ? keşk o günü ? Recim mahkumu gibi taş’a tutulsaydık namus kesen, namus biçen namussuzlar elinde isterse verseydiler üstümüze ölüm fetvası seninle ölmek de güzel bé gülüm ! saçlarıma karlar düştü sene sene içinde ekşi surat çoktan él oldu gitti o gün bu gün aklım sende Nurhayat Kadir Haktan TÜRKELİ |
edebileceksen soylen de gel
..haydi
varsa tabii ki
cesaretin
kim demis
iz izi ile
var mi bi el
sevenler sevdigini
sevilenler sevenini
unutmus ha sapkama anlat
dedim dedim ya geyretepede kaldi Lànet
..sen dedim ki derim kendim bildim çunku
dusun dal var elindeki ile diz çiz yaz anlat
selàm selàm hey/hat ki hey/haaaaaaaat