Mütavazi olmalıyız. Çünkü gelip geçiçiyiz ve unutulacağız. Hayat başkalarına muvaffakiyetlerimizi anlatmak için geçirilmeyecek kadar kısadır. -- Carnegie
Paylaş
img Mikdat Bal Sevgili Dostum Şair Kamber Bal'a Sevgiler (Akrostiş) Seni tanımıyorken, rastlamıştım adına Elime kalem alıp sormuştum inadına Verdiğin cevap hoştu, doyum olmaz tadına Gerçek bir dost bulmuştum, Bal Bal’a katılınca İnsan bir hoş oluyor bu dostluk tadılınca..
Lezzeti damağımda, unutamam ebedî İlginin odağına kurduk sevgi mabedi Doldurduk gönlümüze, eskimez muhabbeti Olgunlaştı sevgimiz, Bal Bal’a katılınca Selamlaşmak ne güzel, ne hoştur tadılınca
Tutkumuz meşgalemiz, biribirine uydu Uymuştu efkarımız huyumuz aynı huydu Mümkündür akrabalık, soyumuz aynı soydu Şiirler güç kazandı Bal Bal’a katılınca Artık değme keyfine, bu duygu tadılınca
İnsana neş’e veren dostun gülen yüzüdür Rikkat kalpte bulunur, o insanın özüdür Kambersiz düğün olmaz, bu söz ata sözüdür Aanladım anlamını Bal Bla’a katılınca Manasını öğrendim, bu sevgi tadılınca
Bağrıma basıyorum seni dostum bilerek Elimden geldiğince, hoş tutarak gülerek Rabbim nasip etsin de yanınıza gelerek Bir bayramımız olur, Bal Bal’a katılınca Alem bir başka olur bu sevgi tadılınca
Lazım değildir bana bu dünyanın malları Allah’ım esirgesin, kem gözlerden Bal’ları Selam olsun sizlere Allah’ın has kulları Engin olur mutluluk, Bal Bal’a katılınca Virane gönül kalmaz bu sevgi tadılınca
Gönlümdesin her zaman unuttuğumu sanma İster sen unut beni, ister adımı anma Lakin ölüp gidersem, sakın peşimden yanma Ebedî olur sevgi, Bal Bal’a katılınca Ruh bile rahat eder, bu sevgi tadılınca
img Mikdat Bal Sevgili Dostum Şair Kamber Bal'a Sevgiler (Akrostiş) Seni tanımıyorken, rastlamıştım adına Elime kalem alıp sormuştum inadına Verdiğin cevap hoştu, doyum olmaz tadına Gerçek bir dost bulmuştum, Bal Bal’a katılınca İnsan bir hoş oluyor bu dostluk tadılınca..
Lezzeti damağımda, unutamam ebedî İlginin odağına kurduk sevgi mabedi Doldurduk gönlümüze, eskimez muhabbeti Olgunlaştı sevgimiz, Bal Bal’a katılınca Selamlaşmak ne güzel, ne hoştur tadılınca
Tutkumuz meşgalemiz, biribirine uydu Uymuştu efkarımız huyumuz aynı huydu Mümkündür akrabalık, soyumuz aynı soydu Şiirler güç kazandı Bal Bal’a katılınca Artık değme keyfine, bu duygu tadılınca
İnsana neş’e veren dostun gülen yüzüdür Rikkat kalpte bulunur, o insanın özüdür Kambersiz düğün olmaz, bu söz ata sözüdür Aanladım anlamını Bal Bla’a katılınca Manasını öğrendim, bu sevgi tadılınca
Bağrıma basıyorum seni dostum bilerek Elimden geldiğince, hoş tutarak gülerek Rabbim nasip etsin de yanınıza gelerek Bir bayramımız olur, Bal Bal’a katılınca Alem bir başka olur bu sevgi tadılınca
Lazım değildir bana bu dünyanın malları Allah’ım esirgesin, kem gözlerden Bal’ları Selam olsun sizlere Allah’ın has kulları Engin olur mutluluk, Bal Bal’a katılınca Virane gönül kalmaz bu sevgi tadılınca
Gönlümdesin her zaman unuttuğumu sanma İster sen unut beni, ister adımı anma Lakin ölüp gidersem, sakın peşimden yanma Ebedî olur sevgi, Bal Bal’a katılınca Ruh bile rahat eder, bu sevgi tadılınca
Hoca uyurken yatakta tüm ahali ayakta gürültü kıyamet öteki sokakta ceng-i alem eder bir aylak da
efendim lafın kısası bize düşmeden tasası eşikte Hoca'nını asası ortada hokkabazın birisi düşmüşler yola
düşmüşler de az ileride vermişler mola Hoca-asası bir de hokkabaz yanlarına sokulmuş utangaç-kurnaz Dmiş:-Hocam ben de geleyim işin aslını ben de bileyim demiş demesine de...
Hoca'dan önce hokkabaz çıkışmış -Ne işin var senin orada! orada var bir kavga senden bize ne fayda
Hoca şöyle bir kaşını kaldırmış Biraz süzmüş,bakışlarıyla kızmış kavuğunu ters çevirip hokkabazı azarlayıvermiş
-Sen ne karışırsın be adam! Utanmazmısın sakalından Haberdar olmasın mı bu zatın orada olanlardan
Utangaç-kurnaz Hoca'nın eteğine sarılmış kendisini de yedeğine aldığı için başlamış el etek öpmeye Hoca da başlamış sabır bitmeye Canmı dayanır bunca emeğe Hoca demiş:- olurmu hiç böyle olurmu Kambersiz düğün olurmu Kambersiz düğün yapan hiç murat alırmı
Neyse ki dostlar karada, havada, denizde şube ve temsilcliklerimiz varda idare ediyoruz.
1966 yılında Tokat'tn Artova İlçesi Poyrazalan Köyü'nde dünyaya geldi, Dünyaya gelişi, dünyada varoluşu kadar ilginç, anası orakların başlama zamanı doğurmuş, bir sabah tarlaya gitmek için hazırlandığında köyün ebesi yolda önünü kesmiş
-Bu gün tarlaya gitme yavrum sen doğum yapacaksın bir erkek oğlun olacak adını Kamber koyacaksın yoksa yaşamayacak demiş.
Bunun üzerine yoldan geri dönen annesi bir kaç saat sonra doğum yapmış ebenin rüyasında gördüğü ismi koymuşlar.
Aradan yıllar geçmiş okul zamanı gelmiş ancak hala nüfus kağıdı yokmuş gurbetten gelen babası beş çocuğunu da tek kalemde nüfusa yazdırmış ancak hiç birinin doğum tarihini hatırlayamıyormuş.her neyse hepsini de 01.01 diye kayda almış muhterem katip.
aynı köyde ilkokulu 4 yılda bitirip, orta ve lise eğitimi için istanbul'a yelken açmış
Hayatın acımasız dişlileri arasında çalışarak okurken lise 1. sınıfta ömrünün en acı olayaını yaşar babacığı rahmetli olmuştur, gölgesinde yaşayacakları çınar ağacı ''Çİlekeş Anne''cikleridir.
1988 Yılında Üsküdar Ticaret Meslek Lisesini bitirdi 2009 Yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi Muhasebe Bölümü Lisansüstü Eğitimini tamamladı. 2011 Yılında A.Ü İktisat Fakültesi İşletme Bölümünü Bitirdi. 2012 Yılı Gelir Uzmanlığını Kazandı
2014 Yılında İ.G.Ü Sosyal Bilimler Enstitüsü İşletme Ana Bilim Dalında Yüksek Lisansını tamamladı
1990 yılında bir kamu kurumuna girer. 1993 yılında Sevda Hanımla evlenir 1994 yılında Hüseyin adında bir oğlu dünyaya gelir. 2002 yılında Semina Gülayda adında kızları olur
hayatın, onlara en büyük lutfudur çocukları yaşam devam etmektedir.
ESERLERİ: KAR BONCUKLARI Gündüz yayınevi-ankara Satış.Ankara Gündüz Yayınevi ve anlaşmalı kırtasiyeler İstanbul: Kitapstore.com
Sitemizde daha iyi hizmet verebilmek için sitemizde çerez kullanılmaktadır.
Kaşıdım yaralarım kanamaz oldu
Belli ki dertler artık aramaz oldu
Bu kalem aşkımı hiç yazamaz oldu
Hülyalardan Bal'a bal ezip getirin
Günahımı varıp tarttım dirhem gelmez
Sordum sevgi aşktan başka günah bilmez
Onu da kırk sabunla yusan silinmez
Rüyalardan Bal'a bal gezip getirin
Ana çiçeği açtı mı solmaz artık
Yüreklerde sulanır da ölmez artık
Buse arayan dudaklar gülmez artık
Deryalardan Bal'a bal süzüp getirin
Bal'ım konuştukça lal oluyor dili
Ben yazdıkça gül gibi kuruyor eli
Veda ettim üstüme örtün yeşili
Feryalardan Bal'a al kesip getirin