Kaynak Yayıncılık

Hırka-i Saadet Dairesi ve Mukaddes Emanetler Bilinmeyen Yönleriyle Topkapı Sarayı Bir Hüsn-i Hat Sergisi Bursa Ulucami Abideleri ve Günümüze Mesajlarıyla Diyâr-ı Mevlâna Türk ve İslam Eserleri Müzesi (Emevîlerden Osmanlılara 13 Asırlık İhtişam) (Tanıtım Bülteninden) »»

Bağdat'a bir kamera arkasından bakmak... Savaşın en kanlı günlerinde, en sıcak olaylara şahit olan bir kameraman, gördükleri ona ağır geldiğinde artık, omzundaki kamerayı yere bırakıp eline kalem alırsa... Ve derse ki, "Benim çektiğim ve sizin izlediğiniz o can yakıcı görüntüler Bağdat'ı anlatmaya yetmez, bir anlasanız..." Bağdat patlayan bombalardan ibaret değildir yalnızca, yanan arabalardan..»»

Bir gün korkunuz ete kemiğe bürünse ve birden karşınıza çıksa ne yapardınız? Korkudan korkar mıydınız, yoksa sorgular mıydınız onu? Hıdır Amangeldi, "Korku"nun ağzından korku duygusunu tahlil ediyor. Muhammet Şah'ın Cengiz Han'dan korkusu ve Cengiz Han'ın ölümden korkusu... Fakirlikten korkanlar, zulümden korkanlar, kendilerine "korkak" denmesinden korkanlar... Herkes kendi korkusunun kuyusun..»»

Birçok açıdan benzerlikler taşıyan Türkiye ile Bosna arasında çok köklü tarihî, dinî ve kültürel bağlar bulunmaktadır. Devlet-i Âliye'den emaneti olan Bosna, Avrupa'nın ortasında Osmanlının havasını solumak; geçmişin ince, zevkli sanat ruhunu yansıtan eserlerini görmek isteyenlerin muhakkak ziyaret etmesi gereken bir yerdir. Boşnakların, Türkiye'den gelenleri, "Osmanlının Yetimi Bosna'ya Hoş Gel..»»

Çocuk kahramanların anlatıldığı bu kitapta on dört hikâye var. Milli mücadelenin en yoğun geçtiği yerlerde kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla bütün bir milletin topyekûn seferberlik ilan ettiği bu savaş döneminde, çocuklar da bedenlerinin değil, yüreklerinin büyüklüğü ölçüsünde ellerinden geleni yapmışlardır. Bunlardan çoğunun körpe bedenleri bir düşman kurşununa hedef olup şehadet makamın..»»

Mecnun Leyla'dan geçip O'na yürüdüğünden bu yana Leyla, kara kuru biri olmanın ötesinde bir karşılık edinmiştir. Leyla biraz daha büyümüştür; bizi ona ulaştıran ne ise Leylamız o olmuştur. Bir Leyla Düşlemesi, kendisiyle var olduğumuz; ama kendisinden geçerek Allah'a vardığımız düşlere not düşürüyor. İnsanı ve hayatı iyileştirip güzelleştiren bir Leyla'nın, bir hizmetin etrafında ve içinde görül..»»

'Kınalı Eller', evlerinin hanımı iken vatanın bekçiliğini üstlenmek zorunda kalan, bu uğurda canlarını esirgemeyen eli kınalı kadınları anlatıyor. Kitaptaki hikayelerin geçtiği yerler, yurdun dört bir köşesi; Erzurum, Adana, Gördes, İstanbul, Ödemiş, Bilecik, Osmaniye, Kastamonu, Maraş... Kahramanları gerçek kişiler; Aziziye Tabyaları'nı düşmandan geri almak için baltasıyla hücuma kalkan Nene Ha..»»

Bazen beyaz bir sayfaya dokunur kalem. Bazen içli bir kalbe. Bazen de sırra. Bu dokunuş bir perdenin belki bin perdenin açılışıdır. Çevremizdeki olaylar bize belki bin fiske vururken bizim kayıtsız kalmamız düşünülemezdi. Kalem Sırra Dokundu, kalemin ucuyla sayfaya dokunur gibi gönül yaprağınıa minik bir temastır. Kitap, ibret dolu hikayelerden oluşmaktadır. (Tanıtım Bülteninden) »»

Gül Devrine Seyahat, asırlar arası bağlantılar kuran, yaşadıklarını efendimizin hayatından kesitlerle buluşturan, hayal aleminde daima o devre seyahat eden bir yazarın kitabı. Efendimizin sahabelerle arasında geçen konuşmalarından bugüne köprüler kuran yazar, O'nun yüzyıllar ötesine taşan sözlerinden ve hayatının her anına sinmiş güzelliklerinden örnekler veriyor. Yaşadığı asrı O'ndan uzak görme..»»

Bir Gencin Feryadı, ailesi tarafından kültürel ve dinî değerler verilmeden yetiştirilen yüzlerce gençten sadece birinin hayatını konu alıyor. Minare ışıklarının neden ve hangi günler yandığını bilebilecek kadar bile kültürünü, dinini bilmeyen bir aile tarafından yetiştirilen bir gencin yaşadıkları ve sonunda hidayete erişinin hikâyesi. Bir gencin kendini arama ve nihayetinde bulma serüveni. Yaşa..»»

"Evin hanımı birkaç günlüğüne başka bir şehre gitmişti. Ne yazık ki, evdeki çiçekleri sulaması için kocasını ikaz etmeyi unutmuştu. Susuz kalan çiçekler kısa bir sürede yetim ve öksüz çocuklar gibi boyunlarını bükerek solmaya başladılar. Bu hali geç de olsa farkeden kadının kocası hemen bir maşrapa alarak çiçekleri suladı. Ertesi gün çiçeklerin yanına giden merhametli adamın gözlerinin içi; kend..»»