Düzyazı Yayınevi

Kayıp Düşler Kitabı Bak dedim ***Ben kendime bakmak için ayna buldum ama bulduğum ayna paramparça ben de yapıştırmaya çalıştım*** ***Ama sen kendini paramparça etmişsin,*** dedin. Olsun geçer ellerimin acısı, Önemli olan yüreğim, çok acıyor. Kadın ve kadın yaşamları üzerine içsel bir yolculuk. Derin izlerin acı adını aldığı psikolojiler. Kayıp Düşler Kitabı sade ve derinliği aynı potad..»»

Kayıp Kimlik ***Sarılmak serbest*** dedi... Ve Bağışlamıştım tüm dünyayı Tüm ön yargıları, oyunları, haksızlıkları Ne işim olurdu artık onlarla ***Sarılmak serbest' dedi... Kucaklayacaktım tüm pervasızlığımla... Öyle diyordu benliğim, Bende değilken kalbim... Yekpare olunca vücut onunla Ne işim olurdu artık benim olmayanlarla. ***Sarılmak serbest*** dedi... Talip Ekrem Kaleli kendin..»»

***Ben Gökler kraliçesi, Uruk şehrinin koruyucusu Tanrıça İnanna'yım. Binlerce yıl sonra Akadlar'ın İştar'ı da ben olacağım. Ve Hititler adıma Kibele diyecekler. Ben kadınım, bereketim, aşkı ve sevgiyi öğretenim, Birlikten gelenim, tek'im ve hepsi'yim.*** Nagihan Ös çok yönlü yeni romanı Kız Kardeşlik Güçlüdür'de, Sümer Tanrıçası İnanna ve Tanrısı Enki'nin yeni keşfedilen bir kil tablet i..»»

***Sabah ezanıyla kalkan Yasemin, köylüdeki tütün telaşını seyre durdu. Karadeniz'de güneş kendini Akdeniz kadar hissettirmese de tütün kendini salmadan seher vakti toplamak gerekliydi. Kadını, erkeği, genci, yaşlısı sepetlerini almış, eşeklerini sürmüş, traktörlerine binmiş tarlaya koşturuyordu. Sabahın mahmurluğu çocuklarda tatlı bir inatçılık yapmış, söylene söylene ayaklarını sürüye sürüye büy..»»

Düşbaz ***Darağacı kuruyorlar yine aklımın çatılarına İpekten bir yalnızlıkla örtüyorlar üstümü Susmalar soğutuyorum Cehennem bile üşüyor...*** Bir modern zaman Robin Hood'u: Kaan Ali Kolcuoğlu. Yazdıklarından belki kan damlıyor. Fakat onu bilen bilir, o kan, yine kendi kanı. ***Cinayeti gece sevdim Zaman dardı Yalnızca bir milyon kere öldürebildim kendimi Kimse duymadı ezan okunurke..»»

***Nasıl bir şeydi ki 'evin erkeği olmak?' Erkek olmadan ev olmuyor mu yani? Bir de 'büyük adam ol' demişti galiba. Büyük adamlar senin gibi oluyorsa ben küçük adam olacağım baba. Büyükler oldukça tuhaf, bir tek dedem hariç. Zaten onun da bebekler gibi dişleri yok o da küçük sayılır öyle değil mi? diye düşündü.Hayatına, kadınlarına ve zamana karşı 'acımasız' bir adamın gerçek yaşam öyküsü… Herkes..»»

***Sizin yaşadığınız yerde insanlar,*** dedi Küçük Prens, ***aynı bahçede beş bin gül yetiştiriyor-buna rağmen onun içinde aradıklarını bulamıyorlar.*** ***Aradıklarını bulamıyorlar,*** diye tekrarladım. ***Oysaki aradıkları şey tek bir gülde veya birazcık suda bulunabilir.*** ***Evet, doğru,*** dedim. Ve Küçük Prens ekledi: ***Ama gözler kördür. Kişi yüreğiyle görmeli…*** Yazarın eseri ka..»»

***Duvara dayanmış halde duran yatağının hemen yanında eskitme ahşaptan üç çekmeceli konsolu dururdu. Üzerine itina ile dizdiği İbranice kitaplarını defalarca okumuş olduğunu biliyorum. Tüm kıyafetleri bu üç çekmeceye sığıyordu Muşka'nın. Bu odaya her girdiğimde, otuzlu yaşlarında ailesinden, tahminimce sevdiği adamdan, doğup büyüdüğü topraklardan koparılmış bir insanın, ölmek için dua ederken yaş..»»

*** Kalbin var olması bir insan için ne kadar önemli ise, çocukluğumun, gençliğimin yirmi iki yılının geçtiği bu evrende, mahallemde, bu sokaklarda, bu evde Dedenin Odası'nın varlığı, benim için aynı önemi taşımakta... Kendimi bildim bileli bu küçücük odada, en sevdiğim insanlarla beraber, en iyisinden, en kötüsüne anıları topladım. En büyük tecrübeleri yaşadım, en uçlardaki duyguları tattım. Bu o..»»

***Buğulu gözleriyle bana bakarken ben de ona bakmaya devam ettim. Hiçbir şey diyemedim. Ellerimi saçlarıma götürüp kafamı kaşıdım, gözlerimi kaçırmaya çalıştım. O da bana gitme der gibi bakıyordu sanki ya da ben öyle sanıyordum. Üzerime doğru yürümeye başladı. Kalbim korkuyla hızlıca atmaya başladı. Kendime mukayyet olabilmek için boğazımı temizledim. Gözlerini devirip bana tekrar bakmaya de..»»

İlk kitabı ***Tuval*** ile söze başlayan Fadi Kılıçzade, yeni eseri ile okurunu sözün başladığı ve bittiği yerlere derin bir yolculuğa çıkarıyor. ***Sözler... Sözler... Ah sözler... Kimi çağlayan gibi olmasına rağmen bir damlasında dahi ıslanamadığımız kimi bir yangın gibi olmasına rağmen bir parça bezimizi ateşine yakamadığımız sözler... Boşa akan bir ırmak gibi akıp boşa yanan bir ateş gibi s..»»

***En çok siz okuyacaksınız bu kitabı, en çok siz ki, ben size iyi ki varsınız diyeyim!*** diyor bu kitabın yazarı. İyi ki okudum diyeceğiniz bir kitap için ses vermeye hazır mısınız: ***Se! Aa! Deneme 1 2 3!*** ***İzmir'in havasına kapıldığım ilk yıllardı. Bir barda oturmuş; alkol bir, arkadaşım iki keyifteydik. Bira zırt pırt kostüm değiştirirdi o ara. Bir biraver giyerdi değme assolistlere t..»»