Duvar Kitabevi

Kelebek Pepi Duvar Kitabevi»»

Terapist koltugu bir igneli fıçı, bir Siren kayası da, iktidar koltugu aynı zamanda, seytanın pazarlık masası. Orada her yere çekilebilirsiniz. Kendini tanrı falan sanma olasılıgın da var; iyi bir yol arkadası da. Ruhunu ilaç firmalarına satabilir veya kiralayabilirsin. Y da gerçekten sen kalmak için direnebilirsin. Sana güvenmis insanı denizin dibine de yollayabilirsin. Her sey senin seçimine ..»»

''Türküm,Doğruyum,Çalıkanım,Yasam: Küçüklerimi Korumak,Büyüklerimi Saymak, Yurdumu, Ulusumu, Özümden Çok Sevmektir. Ülküm; Yükselmek, İleri Gitmektir. Varlığım, Türk Varlığına Armağan Olsun.'' Salatanattan Cumhuriyet'e geçiş ve Ant'ın anlamı, dönemin yazarları Ahmet Rasim, Halit Ziya, Ahmed Rıza Bey, Halide Edip Adıvar'ın dilleriyle anlatılmıştır. Ant'ı okurken Türk tarihinin sayfalarında..»»

İçimde bir burukluk, bir eksiklik...Hani önemli bir şeyi unutursun ya...''Bir şey vardı, ama unuttum'' dersin ya...Ne olduğunu hatırlamaz da, Aklın takılı kalır ya...Şimdilerde ben de böyleyim... Unutmadım ama, aklım takılı kaldı...Hüzünlü değil ama, sevinçli de değil...Neydi, nasıldı dediğim,»»

Kitap Türkçe ve İngilizce iki bölümden oluşmaktadır. Urlalı ya da Urla’yı tanıyan okuyuculardan pek çoğunun kitabın adını şaşkınlıkla karşıladığını ve “Urla’nın kalesi mi varmış?” diye mırıldandığını sanıyoruz. Bu tepki son derece doğaldır. Çünkü Urla’da bu isimle bilinen bir kale yoktur. “Öyleyse bu adlandırma nereden çıktı?” dediğinizi duyar gibiyiz. Buna cevabımız şudur: bilinen yoktur ama bili..»»

Senden tek dileğim var ey okuyucu; duyduklarından rahatsız olacaksan, özel hayatımı hallaç pamuğu misali didikleyeceksen, şimdiden bitirelim arkadaşlığımızı. Yok, benim anlattıklarımla yetinip, onlarla tatmin olacaksan buyur başlasın arkadaşlığımız hiç bitmemecesine. Yüz yıllık suskunluğumu sana bozdu'gum için ne kadar özel bir kişi olduğunu düşün, rahat koltuğuna yerleş ve benim ağzımdan konuşan ..»»

Kitabımı oluşturan Ödemiş yöresi efelerinin yaşamlarındaki, yaşantılarındaki, derinlik ve zenginlik benim için ulusal bir övgü kaynağı olmuştur... Hırpalanmış bir dönemi yeniden canlandırmaya çalıştığım, geçmişi yaşatan, geleceğe ışık tutan bu çalışmamla dünü bugüne getirdim... Bugünü yarına taşımak ise bizden sonra bu tür çalışma yapacaklar için kutsal bir görevdir. Umuyorum ki bir dönemin ..»»

  »»

"Bu akşam sahil boyu bana yine ilk gençliğim gibi gülümsüyor. Karşı kıyılardan, dalgaların sesine karışıp gelen tanıdık bir şiirin dizelerini duyuyorum. Ayakkabılarımı çıkarıp kumsalda yürüdüm. Öylesine mutluyum ki. Artık gönül rahatlığı ile Istanbul'a dönebilirim. Biliyorum ki boşuna tüketmemişim yaşamımı, her anına değmiş. Böyle bir aşkı kaç kişi yaşayabilir ki evrende? Çıkarsız, bir çocuk ma..»»

Türkiye'de insanlar, Soyadı Kanunu'ndan önce baba isimleri ya da laplarıyla anılmışlardır. Lakaplar, hangi nedenle verilmiş olursa olsun ailelerin tapusu gibidir, yüzyıllarca kuşaktan kuşağa akıp gider. Düzenli olarak kayıt altına alınamayan bu lakaplar, toplumların bir nevi nüfus kütüğüdür. Tarihçilerin, sosyologların ve diğer araştırmacıların çalışmalarında önemli sonuçlara ulaşmalarını..»»

Türkiye'ye geldiğimden beri notalarla öğrenme metotlarına dayalı def öğrenme eğitiminin bulunmadığı dikkatimi çekmekteydi. Dolayısıyla, senelerden beri def eğitimlerinde öğrencilerime anlattığım notlarımı iki bütünsel kitap şeklinde Türkçe olarak öğrenmeye meraklı arkadaşlara sunmaya karar verdim. Birinci kitap olan bu kitabımda def öğrenmek isteyenler için amatör ve orta seviye eğitimi içermekted..»»

Yazınsal yaratılar içinde özel bir türdür öykü. Kısa soluklu oluşu, sık dokulu yoğun bir anlatımı gerektirir. Birikimin ustalıkla aktarılması, okurla bütünleşme, yazarın dil bilinciyle yakından ilgilidir. Bu nedenler, öykü türünün kendi okurunu oluşturmasını sağlar. O okur seçicidir, zor beğenir, sıradanlıktan uzak durur. Ahmet Ordu, öyküye sevdalı bir yazın ustası. İlk iki kitabı “Yüzünde Gözy..»»