HAYAT MANİFESTOSUüç saniye sonra HAYAT bitecek unutma.. acılaşmış çayın bayat yerindeki hüzne herkesin unutulmuş anıları karışınca uzak fısıltıların mektupları düşer geceye karanlığın alfabetik ağrıları arasında düşleri yitik çocuklar uyurken hiç kimsenin umurunda olmayan şarkılar bay medcezirin dilinden ayıklanıp bayan denizin sıcağına sığınır terminallerin simit ve sigara kokularına karışmış keder kalabalık içinde bin yıldır bekleyen bir meczuba unutulmuşluğunu hatırlatır peronlarda silik rakamlı tabelalar önüne sığınmış öyküsüz bir adamı anlatır aldatılmış ne varsa yolculuklar adına tüm kavuşmasız ayrılıklarıyla çıkar yola kent ince bir hastalığın yaralarıyla penceresi örtülmüş uykular içinde kayıptır artık kaldırımlara düşen kasım değildir ağır ihtilaliyle aralığın gözlerini ovuşturan beyazlar içinde bir kış masalıdır aşka merhaba demeye kurulmuş çingeneler yelkovanla,akrebin hüzzamına ayak uydurup arabesk üfüren rüzgara aldanırlar limana kaçmış martıların kanatlarında İstanbul ağlar ve dalgalar öperken kayaların yeşil dudaklarını şairlerin beyaz kağıtlarına ressamlar ütopik sevdaları illegal çizer daha doğmamış çocuklara isimler biçilirken yaşamın zulmüne doğacak olanın fikri sorulmaz hep gösterilenle yetişmiş kanamalı fikirler bilmediklerini aramadan küçük bir hikayenin ruhu olurlar dahası gayrı resmi kitapların arasına sokulmuş hayat yasadışı düşlerin harfleriyle bilineni değiştirir bazen boyacı bir çocuğun neden hep siyahlara büründüğünü annelerin sessizce çığlıklar büyüttüğünü ve bazı adamların kir pas içinde nasıl terlediğini anlatır herşey göründüğü gibi değildir yada gördüğün aslında görmezden geldiğindir bu kentin havası, suyu yabancı kalır diğer kentlere diğer kentler anlatamaz bu kente özlemlerini insanlar, umursamaz akşamların sofralarında doyar caddelerin artık sessizliğe bürünmüş suretine siren sesli, alkole batık, keş bir gece düşer yıkılmış tarihiyle coğrafyalar anlatan gezgin umutlar takvimlerin dirayetsiz kopuşlarıyla usanır gerçeğinden evvel zaman içinde paslanmıştır doğru adına yaşamak kalbur zaman içinde yenilenmiş bir yalandır sevmeler aşkı, defterlerin üzerine karalamalar yapıp karı ve koca imgesiyle ironileştirmek sananlar uçurumun kenarına geldiğinde ilk sevdiğini aşağı atar çarpım tablosunu ezberlemek gibi sevgiyi yüreğe koymak doğaçlanmış onca sevişmenin üzerine zifiri bir utanç asar ve bunca dağınık ahmaklıktan sonra tren istasyonu olmayan bu kentin gecesine asarım gözlerimi kirpiklerimin ucundan dökülür raylar bir kadın vagon vagon geçer üzerinden bu şiirin rahmine saçılmış bir karmaşadır sevdam çocuklar,kadınlar,peronlar,hayat ve insana dair ne varsa göğsümün bir kırılganlığı vardır aklımınsa deliliğe raporlu düşleri hayat bizlerin var oluşuna kendini adar biz hayatı suçlarımızdan dolayı sorgularız üşür yüreğin paha biçilmez yangınları ve son bir yalan olur,ölümün az önceki zamanı |
Tek gerçek olan ölümü bir an bile unutmadan ve hayatımızı
ona göre yaşamak dileğiyle.
Yüreğinize sağlık.
Saygılar.