gülümyazsam adımı sokaklarında attığım voltalarıma önce aşındırdığım gölgemde kanar bu şehrin sensizliği sonra da isminde tutuklu kalır içimde filizlenen ecel ölürüm… sen bilmezsin bilemezsin be gülüm işte tam da bu yüzden çok ağır gelir ya ölüm şimdi Nabzı atmayan bir akıntıda yüzdürüyorum yüzümü hücrelerimde donmuş tuz tadı kirpiklerimde asılı yakamozlar ki sen gitmeden hemen önce saçını kirpiklerimle taramıştım unuttun mu beni unuttuğun gibi suskunum inadına inadıma susuyorum da her gün doğumunda bir sen daha doğuyor ve her gün batımında da bir ben daha ölüyor içimde oysa geceyi uyuturken içimde ışığına ne çok aşk emzirmiştim ne çok yıldız söndürmüştüm parlaklığında İşte tam da bu yüzden sorgusuzum ya kendime ya da ne bileyim tutsağım içimdeki kör bir zindana rüzgar soludum fırtınalar dolusu kağıttan düşler yüzdürdüm geceler boyu ormanlar dolusu yağmur içtim şerefine keder olup gözyaşı yağdım yalancı iklimlerime ve şimdi avuçlarımdan kurak nehirler bırakıyorum denizlerine yutkunamadığım her yudum hayat tasvirsiz bir ötenazi oldu içimde üşüyorum be Annem çocukluğumu örter misin üzerime bak duyabiliyor musun yalnızlığımı tıp ki Tanrı gibi sessiz ve kimsesiz… ilhanaşıcı/kasımikibinonbeş |
bir şiir okudum yüreğinize sağlık kaleminiz
daim olsun saygılar tüm şiir yüreklere