gidiyorum
Ne olur bana bişey sorma
Sormak güvenmemek değil mi aslında Sevmek denen şey varsa bu dünyada Sevdam sensin benim Gözlerinde sustum kaç vakit Gidiyorum şimdi Sen sevdayla kal canım Umutla yaşarım ben Ama hayat gülümsemez çoğu zaman Doğum sancısı gibi bakar yüzüme Yüreğimde mülteci bir telaş Hasret daima namussuzu oynar Yollar şehirler insanlar ve hayatlar Bir yığın uzanır gider aramızda Mesafeler kötü bir kabustur derdim Hisler ise bambaşka bir rüya Bilirimdim tutsaklıktır bu Güllerin dikenleri vardı Papatyaları sevdim bu yüzden Şimdi avuçlarıma papatya değse kan revan Özlem ikiyüzlüdür çoğu zaman Ansızın yaprak dalından düşer Ay kaygılı izler bırakır gölgeye Kuş kanadına küser Kendi dalgasında boğulur suya attığımız taş Özlemin bir yüzü de sensin işte Dindirilemeyecek yüzü belki de Sevdadır bu anlamsızlık kervanı Ne olur bana bişeyler sorma Sen sevdayla kal canım Gündüz bir hoşçakaldır sadece Gece ise simsiyah bir yangın çoçukluğumdan kalma Tutunca ellerinden o ilk susmaların Suçüstü öpmelerim,gülüşünün kulağımda bıraktığı tını Yarım kalmış türkülerin devamıdır bu Gecenin soğukluğuna inat sırıksıklam sevişmek vardı diyorum şimdi Söyleyemediklerim çoğaldı ardımda kaldı çoğu zaman Söyleyemediklerimin bir yüzü de sensin işte Özlemin sevmenin yüzü Sen sevdayla kal canım Sade bir sevmekti benim ki Ötesi yalan dolan sadece Bir gitme kaldı geriye Bütün yaşanmışlıklara set çekecek Yenilginin anıtı olacak bu gitme Gidiyorum Hoşçakal ... Ankara/İstanbul |