Aşağıda 1,500,000'dan fazla şiir başlıkları arasından "Feza" terimini içeren şiirler listelenmektedir. Feza ile ilgili şiirler "kayıt tarihine" göre listelenmektedir.
Şiirlerin "Feza" ile ilgili alakalı olup olmadıkları sistem tarafından otomatik belirlenip içinde aradığından konu dışı bazı şiirler listelenebilir.
Feza ile ilgili "
13
" şiir aşağıdadır.
Yıldızlara nakşettik, fezaya sardık aşkı Kurumuş gözlerime bir damla sen düş yeter Aklımdan geçenleri, biliyormuşsun sanki Yağmur tanecikleri, tenime seni eker
.İnsanoğlu Varlık âlemine adım attıktan sonra, karnını doyuracak birkaç lokma yiyeceğini temin etmenin ve başını sokabileceği bir barınağın derdine düşmüş, ardından gözlerini fezaya dikmiş, içindeki merak onu neredeyse yiyip bitirmiştir. . Gözleri daima yukarılara kaymış, zihninde binlerce acaba birikmiş, milyon seneler geçmesine rağmen sorularına ve merakına cevap bulamamıştır. İnsanoğlu tekâmül ettikçe arayışlara girişmiş avcılıktan toplayıcılığa yükselmiş, ateşi bulup değerlendirmesiyle birlikte avcılıktan ve tarımdan elde ettiği nimetleri pişirip yemeye başlamış bunun üzerine düşünme ve tefekkür kabiliyeti artmıştır. .İnsanoğlu bir merak anaforuna girerek, Kimi zaman Dünya yuvarlaktır deyip hayatından olmuş, kimi zaman kuş tüyü ve kanatlarından yaptığı aletle uçmaya çalışmış, kimi zaman fezayı seyretmekten gözlerini kör etmiştir.
Yerden göğe çıkacak ruh, gökten düşecek karlar var. Anlar mısın bir beyitte anlatsam seni? Bir ben bilir bendeki seni birde Rab'daki semi. Gocuk dahi yokken sırtımda gölgene koşarım Diz kapaklarımda sızı, kulaklarım da hoş anın.
Buldun mu Ay yüzünde ölüme çare otu? Bir odun parçasına at diye binen çocuk! Başında çelik külah, sırtında plastik gocuk. Uzakları yenmiş Fatih edasındasın! Dipsizliğin dibini bulmak sevdasındasın...
Bataklık kurutulmuş eğer zemin hazırsa, Mis kokan güller açar; rayihası bilinir. Ortalık mezbeleyken kim ne kadar kazırsa, Necis’e kılar duçar, olmaması dilenir.