Feminist edebiyat diliyle 'Deli Kadın' - Gerçekler Karanlıkta kalmayacak
Üç aylık feminist edebiyat, sanat ve politika dergisi Deli Kadın, ˜Şiddet' dosya konusuyla raflarda yerini aldı. Dergi editörleri Eda Ağca ve Melike Ölker, derginin çıkma sürecinde yaşadıkları zorlukları anlattılar..
27.6.2015
Üç aylık feminist edebiyat, sanat ve politika dergisi Deli Kadın, ‘Şiddet’ dosya konusuyla raflarda yerini aldı. 6. sayısı çıkan Deli Kadın dergisi üniversiteli iki kadın öğrencinin editörlüğünde yapılıyor. Feminist edebiyat, sanat ve politika konularını ele alan derginin ilk sayısı 8 Mart 2014’te “Delilik” dosyasıyla yayımlandı. Derginin editörlerden Eda Ağca, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat Bölümü’nde; Melike Ölker ise İstanbul Üniversitesi’nde Amerikan Kültürü ve Edebiyatı Bölümü’nde okuyor. Lise yıllarından beri arkadaş olan Ağca ve Ölker, Deli Kadın dergisini kurmaya nasıl karar verdiklerini anlatırken, derginin feminist edebiyat diliyle hazırlanıyor olmasının önemine işaret ettiler.
Kadın hareketinin içindeyiz
Dergiyi çıkarmaya bir anda karar verdiklerini belirten Melike Ölker, “Uzun uzadıya ne yapsak da bu dergi ortaya çıksa diye gelişmiş bir şey değil aslında. Tutkunu olduğumuz edebiyat ve kadın hareketinin içerisindeyiz. Biz de ‘bunları birleştirerek bir şeyler yapabiliriz’ dedik ve dergi çıkarmaya karar verdik” dedi. Ölker, 2014 yılında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ilk sayısı çıkan derginin kurulum aşamasında; basımından vazgeçmeleri için baskıya maruz kaldıklarının altını çizdi.
Kriterlerimiz var
Derginin basımından önce konuları belirlediklerini söyleyen Ölker, derginin oluşum sürecine ilişkin şunları kaydetti: “Sosyal medyada dosya konumuzu duyuruyoruz ve yazı çağrısında bulunuyoruz. Bize gelen yazıları değerlendirmedeki en önemli kriterimiz bu sınırı aşmayacak, milliyetçilik, nefret söylemi cinsiyetçilik. Bunların hiçbiri olmayacak. Derginin ismiyle ilgili eleştirilere de son zamanlarda karşılaşmıyoruz. Ancak ilk sayılarda tepkiler geliyordu. Şu anda derginin tirajı yaklaşık bin civarında.”
Edebiyat ağırlıklı yazılar
Dergi editörlerinden Eda Ağca ise derginin basım sürecini şöyle değerlendirdi: “Dergiciliğe dair hiçbir şey bilmiyorduk. Belgeler gerekiyordu, bunlardan hiç haberimiz yoktu. Bu yüzden önce matbaaya gittik, bizim dergimiz var, basar mısınız, dedik. Bize yanıtları ‘savcılıktan belgeniz var mı?’ oldu” diye konuştu. Türkiye’de de 5 ya da 6 feminist derginin olduğunu belirten Ağca, “Bizi onlardan ayıran şey derginin edebiyat ağırlıklı olması. Feminist edebiyat dergisi yok. Bizim dergide edebiyat yazıları var, ama hepsi feminist bakış açısıyla yazılmış yazılar” diye belirtti.
Kadın matbaası kurabiliriz
Derginin basımına dair ekonomik anlamda yaşadıkları sorunlara da değinen Ağca, üç ayda bir çıkan dergi için farklı işlerde çalışarak para biriktirdiklerini dile getirdi. Kadın haberleri yapmak istediklerini söyleyen Ağca, devamla şöyle dedi: “Kadın matbaası kurmak, daha çok yayıncılık alanında kadın haberleri yapmak, bir web sitesi açmak gibi şeylerle uğraşabiliriz. Ama derginin uzun yıllar ilerlemesini istiyoruz. Belki ileride feminist bir yayınevi de açabiliriz” diye konuştu.
Kadın hareketinin içindeyiz
Dergiyi çıkarmaya bir anda karar verdiklerini belirten Melike Ölker, “Uzun uzadıya ne yapsak da bu dergi ortaya çıksa diye gelişmiş bir şey değil aslında. Tutkunu olduğumuz edebiyat ve kadın hareketinin içerisindeyiz. Biz de ‘bunları birleştirerek bir şeyler yapabiliriz’ dedik ve dergi çıkarmaya karar verdik” dedi. Ölker, 2014 yılında 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ilk sayısı çıkan derginin kurulum aşamasında; basımından vazgeçmeleri için baskıya maruz kaldıklarının altını çizdi.
Kriterlerimiz var
Derginin basımından önce konuları belirlediklerini söyleyen Ölker, derginin oluşum sürecine ilişkin şunları kaydetti: “Sosyal medyada dosya konumuzu duyuruyoruz ve yazı çağrısında bulunuyoruz. Bize gelen yazıları değerlendirmedeki en önemli kriterimiz bu sınırı aşmayacak, milliyetçilik, nefret söylemi cinsiyetçilik. Bunların hiçbiri olmayacak. Derginin ismiyle ilgili eleştirilere de son zamanlarda karşılaşmıyoruz. Ancak ilk sayılarda tepkiler geliyordu. Şu anda derginin tirajı yaklaşık bin civarında.”
Edebiyat ağırlıklı yazılar
Dergi editörlerinden Eda Ağca ise derginin basım sürecini şöyle değerlendirdi: “Dergiciliğe dair hiçbir şey bilmiyorduk. Belgeler gerekiyordu, bunlardan hiç haberimiz yoktu. Bu yüzden önce matbaaya gittik, bizim dergimiz var, basar mısınız, dedik. Bize yanıtları ‘savcılıktan belgeniz var mı?’ oldu” diye konuştu. Türkiye’de de 5 ya da 6 feminist derginin olduğunu belirten Ağca, “Bizi onlardan ayıran şey derginin edebiyat ağırlıklı olması. Feminist edebiyat dergisi yok. Bizim dergide edebiyat yazıları var, ama hepsi feminist bakış açısıyla yazılmış yazılar” diye belirtti.
Kadın matbaası kurabiliriz
Derginin basımına dair ekonomik anlamda yaşadıkları sorunlara da değinen Ağca, üç ayda bir çıkan dergi için farklı işlerde çalışarak para biriktirdiklerini dile getirdi. Kadın haberleri yapmak istediklerini söyleyen Ağca, devamla şöyle dedi: “Kadın matbaası kurmak, daha çok yayıncılık alanında kadın haberleri yapmak, bir web sitesi açmak gibi şeylerle uğraşabiliriz. Ama derginin uzun yıllar ilerlemesini istiyoruz. Belki ileride feminist bir yayınevi de açabiliriz” diye konuştu.
Kaynak:
http://www.ozgur-gundem.com/haber/137552/feminist-edebiyat-diliyle-deli-kadin
Yorumlar
"Feminist edebiyat diliyle 'Deli Kadın' - Gerçekler Karanlıkta kalmayacak" haberine henüz yorum yapılmamış.
İlk yorumu siz yapın.
Yorum Yapın
Feminist edebiyat diliyle 'Deli Kadın' - Gerçekler Karanlıkta kalmayacak ile ilgili yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Üye Ol
Üyelik Girişi Yap