Ben bilemedimŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Sağolsun, kendi güzel, kalbi güzel bir hanımefendi, öğlen bana bu şiiri yolladı.8-9 sene evvel, ismi lazım değil bir yerde yayınlamıştım.Arşivinde saklamış.O zamanlar epey uğraşıp, fıkır fıkır neşesi ve pamuk sesiyle seslendirmesini de yapmıştı ama o kaydı şimdi koymama müsaade etmedi, koyamadım.Adı geçenlerin çoğu hakkın rahmetine kavuştu.Canımsın, beni hem uzun bir yolculuğa çıkarttın, hem de gözlerimi yaşarttın, seviyorum seni.
Bayramda sel gibi aktı sülale Gül açtı ocağım, sümbül ve lale Memlekete döndü bütün mahalle Kalkıp oynasam mı ben bilemedim Halalar, teyzeler toplanıp gelmiş Emmiler, dayılar firakı delmiş Ninemi sormayın, çağlayan selmiş Şükrü boylasam mı ben bilemedim Kahvaltıda kuymak, yanında da lor Ninem tereyağ der, yamaca bal kor Has çivili tiftmek, yemekten de zor Yesem, paylasam mı ben bilemedim Halam der, akşama kelen haşlayak Teyzem der, yanına lobya yaşlayak Tez elden koşturak, hemen başlayak Sussam, söylesem mi ben bilemedim Dedim ki nineme boranı edin Galacoş pişirin, kesmeyi didin Gavut yapmassanız toplanın gidin Caysam, caymasam mı ben bilemedim Ateş harlandırın, kartol közleyin Yanmasın çedene, iyi gözleyin Yufkayı, lavaşı iyi bezleyin Şişsem, doymasam mı ben bilemedim İyiki geldiniz, sizi görestim Duanıza muhtaç, garip, şikestim Deli Dumrul gibi, yellerde estim Etsem, eylesem mi ben bilemedim Ninem kumullandı, biraz söyleşek Kaybolun öteye, azcık halleşek İnce mevzuları açıp, dilleşek Kaçsam, duymasam mı ben bilemedim İyidir güzeldir baba evin de Everek, ocağın olsun senin de Oh de, yaşasın de, haydi sevin de Değsem, değmesem mi ben bilemedim Hani çopurların, Fatma var idi Öyle fidanlaştı, öyle büyidi Bahçede dikensiz sanki gül idi Gülsem, huylasam mı ben bilemedim Onu beğenmezsen, Gül’e bakarız Seyirtir gönülde ateş yakarız Tamam dediğinde, yüzük takarız Kızsam, soylasam mı ben bilemedim Bir de yüncülerin, Asuman’ı var Endamı töreli, bakışları har Sarılır yatarsın, değmez soğuk, kar Yutsam, koymasam mı ben bilemedim Canım nineciğim etme acele Mürüvvet sunarken atma ecele Terin soğumadı biraz gecele Atsam, toplasam mı ben bilemedim Anladım uşağım senin göynün yok Sanki mutluluğa karnın, gözün tok Sen nineciğini üzersin pek çok Gülsem, ağlasam mı ben bilemedim Tamam nineciğim, yeminler olsun Sözün kulağımda, kıyımda dursun Az daha dıngıllan, piyango vursun Sıksam, yağlasam mı ben bilemedim Büyük dinlenmez mi, evde kalırım Çarşafı, yorganı bele dolarım Koşturup üçünü birden alırım Yaksam, dağlasam mı ben bilemedim Zalımın uşağı, dalga geçersin Zaar sen tarladan domat seçersin Kendine doldurup, kendin içersin Kopsam, bağlasam mı ben bilemedim Benden söylemesi kendin bilirsin Yarın ağlayarak bana gelirsin Billah tohumlanır, bekar ölürsün Sorsam, oylasam mı bem bilemedim Örtümle bağladım, sardım belini Kar suyu ısıttım, yudum elini Sen reva görmedin, bana gelini Dursam, taylasam mı ben bilemedim Hani sen dereye atlar çimerdin Ağlardın, isterdin üvez emerdin Böceği öldürür, sonra gömerdin Öpsem, sarılsam mı ben bilemedim Evlattan daha çok kayırdım seni Hor gördün, boşladın, saymadın beni Kendimden vazgeçtim, düşün dedeni Yansam, ağlasam mı ben bilemedim Oldu nineciğim az düşüneyim Dolanıp, fırlanıp, az eşineyim Önce büyük bir eve taşınayım Kansam, kanmasam mı ben bilemedim Evlilik dediğin yazı, kaderle Ah etmek olmaz ki, sızı kederle Düğün yapılmaz hem, olur, ederle Satsam, sağlasam mı ben bilemedim Mesele kapandı, sulhe bağlandı Yemekler yenildi çaylar sağlandı Ninem iç geçirip, bana ağlandı Baksam, vaylasam mı ben bilemedim Akide gelince şeker boş oldu Gıtlama, limonla nasıl hoş oldu Sımışka, kavurga hepten tuş oldu Yesem, koymasam mı ben bilemedim Bayramım şenlendi akraba ile Birini değişmem binlerce ele Allah razı olsun, bahtınız güle Bunu saymasam mı, ben bilemedim kelen: lahana lobya: fasulye boranı: pazıdan yapılan, yoğurt ve yanık soğanla servis edilen bir yemek galacoş: mercimek ve kıyma ile yapılan bir yemek gavud: una benzer, kahverengi, tatlısı yapılan bir yiyecek kartol: patates çedene: buğdaya benzer kavrularak yenilen bir tahıl (çet çet çet çedene de sar bedeni bedene) göresmek: özlemek şikest: yenilmek, yıkılmak kumullanma: ne yapacağını bilememe, şekilden şekile girme üvez: dağlarda yetişen fındık büyüklüğünde bol çekirdekli bir meyve ezgertmek: kollamak, sakınmak, üstün tutma sımışka: çekirdek kavurga: buğdayın saçta kavrulmasıyla elde edilen, dut kurusu ve çayla tadına doyum olmayan enfes yiyecek |