Diken Kitabı - Diken Kitapları

Panait Istrati Baragan’ın Dikenleri’nde bizleri bir kez daha Romanya topraklarına götürür. Istrati, tuzlu balık satmak için yollara düşen baba oğulun başından geçenleri alabildiğine gerçekçi bir üslupla anlatırken, aynı zamanda Baragan halkının sefaletini gözler önüne serer. “Dikenden başka hiçbir şeyin yetişmediği” uçsuz bucaksız Baragan’da, açlıktan kırılan köylerin, toprak ağalarının zulmünün, ..»»

Panait Istrati’nin 1928 yılında Fransızca kaleme aldığı, olgunluk dönemi yapıtlarından Baragan’ın Dikenleri, yirminci yüzyıl başında yalnızca Romanya’nın değil, bütün Balkanların, hatta Türkiye’nin de yaşadığı bir sosyal çelişkinin anlatısıdır. Bir yanda serpilen modern ekonomi ve kurumlar ile nüfusun büyük bölümünün, kır yoksullarının payına düşen sefalet arasındaki tezattır bu. Ağır yaşam koşull..»»

Panait Istrati'nin romanlarında ne kadar bol şiire rastlandığını, onun yapıtlarından herhangi birini okumuş olanlar bilir. Ancak Istrati, hiçbir yapıtına "Baragan'ın Dikenleri"nde bulduğumuz kadar bol şiir katmamıştır. Kısır bir bozkır toprağı olan Baragan, Istrati'nin büyülü kalemiyle betimlendiğinde, gözümüze bir peri diyarı kadar gü..»»

Slavonski Brod kampından kaçan mülteci Velibor Çoliç, bize insanlar, kentler ve dikenli teller ardında eski Yugoslavya’yı parçalayan savaşla ilgili tanıklıklar aktarıyor. Bu mezar taşı yazıtları kadar kısa metinlerde, tüm savaşların trajik yönleri kristalleşiyor. Ölüm, Bosnalıların farklı üniformalar içinde birleştiği tek cephe oldu. Kitapta, Avrupa’nın sorgulamakta çok geç kaldığı bu dram anla..»»

Baharın uzun sürdüğü, güzel mi güzel bir kasaba varmış. Dallarından bahar, ambarlarından buğday, insanların yüzünden gülümseme eksik olmazmış. Ta ki bir gün, bir yabancı, elinde boş bir çuvalla gezenve herkese her istediğini sattığını vaad eden bir satıcı kasabaya gelene kadar...»»

1993 yılında yayımladığım "Debboy Önünde Diken" adındaki ilk romanımda kitabın birinci bölümü tütüncüleri, ikinci bölümü ise efeler anlatıyordu. Bu defa romanı, birinci kısım "Tütün Türküsü" ikinci kısım " Efeler" adı altında aynı kitapta İkinci baskı olarak sizlerin beğenisine sunmaya karar verdim.Tütün ve tütün üzerine oynanan oyunlar Osmanlı İmparatorluğu için çok önemli sorunlar oluşturmuşt..»»

Kamer, ateşi eşelerken tabiatın bu korkunç ortamı içinde Adıgüzel'in iğrençliklerini düşünüyordu. O, yıllar önce odanın içine atılan bir arı kovanı ile anne ve babasının ölümüne sebep olan bu korkunç insandan ne zaman intikam alabileceğini düşünüyordu. Bir ara çok yalnız olduğunu anladı. ***Adıgüzel'in etrafında toplanan bir sürü aç insanlarla boğuşamam*** diyordu. Biraz daha sabı..»»

(...) Sağlıkçı hala bulunamamıştı. Kaymakam, sinirinden odasına girip çıkıyor ve durmadan sigara içiyordu. Bir ara köylülerin yanına kadar sokuldu. Onun gelişini gören köylüler aldırmadılar. O, önce konuşmak istedi, sonra vazgeçip gitti. Beş adım attıktan sonra tekrar geri döndü. Kamer, o anda ağzındaki saç ekmeğini ..»»